aslında "ilk zirvesinde yazarın başına gelebilecek en kötü şeyler" diye açmayı düşünüyordum başlığı ancak bir hayli uzun olmuş. Tanımlarsak: Benim gibi ilk zirvesine katılacak acemi yazarların başına gelebilecek şeylerdir. Nitekim zirve ritüelinden bihaber olan biri için çok da kolay olmayabilir bu durum. "beni nasıl tanıyacaklar? yazılarımı okumuşlar mıdır? dışlanır mıyım? benim gibi başka acemiler de olacak mı?" gibi bir sürü soru takılır insanın aklına. belki de o kadar büyütmemek gerekir gözümüzde bu olayı ancak çekinmekte de fayda var sanırım...
özellikle gideceği ilk zirve liseliler zirvesiyse, klasik müzik, dünya edebiyatı üzerine konuşmamaya dikkat edilmeli. hele ki keman konçertoları falan hiç konusu açılmamalıdır *. bir yazar, galatasaray, liseler arası futbol turnuvası ve matematik sınavının sorularını bilmelidir.
bir zirveye katılacak yazarın başına gelebilecek hadiselerin en büyüğüdür. en çok da "selam ben zall" esprilerine maruz kalınır. onun dışında -ki bunları bursa zirveleri için söylüyorum- gayet sıcak karşılanır acemi yazar kişisi. sonra da zirve bağımlılarından biri olur.