atalarımız orta asya bozkırlarında at sürerlerken içlerindeki yiğitlerden bir tanesinin "yandık kavrulduk soğuk bir ayran olaydı da içeydik" demesi ile bulunmuştur. yiğitler hemen atları sağa çekip "ayran mı ? nasıl yapacağız ayranı" diye düşünürlerken önce yoğurt olması gerektiğini idrak ederek yoğurdu elde etmişlerdir. hemen sonrasında da ayranın bulunduğunu anlamışsınızdır zaten..
ilk yoğurt. muhtemelen kazara bulundu, ama bu "kaza", doğayı gözlemleyen ve tekrar eden atalarımız tarafından sistematik hale getirildi.
Nohut mayalı yoğurt, bu tarihsel sürecin içinde ortaya çıkan ve “elinde maya olmayanın bile” yoğurt yapabileceğini gösteren bir zeka ürünü ve kadim Anadolu bilgeliğidir.
bildiğiniz üzere yoğurt yapımında streptococcus thermophilus ve lactobacillus bulgaricus kullanılır.
ilk yoğurdun nasıl yapıldığı konusunda netlik olmamakla birlikte efsaneye göre balkanlarda bir hayvancı hayvanını sağacak fakat sütü koyacağı kap yok, kap olarak kestiği bir koyunun midesini kullanıyor. yatıyor kalkıyor, sabah bakıyor süt yoğurt olmuş. tabi yoğurt kelimesi yoktur o zaman muhtemelen anaov, noldu len bu süte demiştir falan ama oraya takılmayalım, hikayesi bu şekilde.
kuzey amerikada bir gün dinozorettin hoca göle maya çalıyormuş. ağzıyla yakaladığı mayaları göle fırlatıyormuş. bu sırada orta asyada bir moğol kadın at sütünden keşfettiği yeni ürüne isim bulmaya çalışıyormuş.