okuma alışkanlığının yerlerde süründüğünün resminin mizahi açıdan değerlendirilmesidir. ilkokul çağlarında okumayı yeni söken ve okumaya başlamanın verdiği dayanılmaz hafiflikle kişi kendini kitaplara adar.''aaa bunu da okuyabiliyorum,bak burda bilmemne yazıyor'' falan filan gibisinden sevinç cümleleri sıralanır ardı ardına. * keşke bu alışkanlık ilerleyen yaşlarda da kendini hissettirsedir. ancak kişi büyüdükçe ilgi alanlarının artmasıyla kitap okumanın gerekliliğini kavrayamaz hale gelir.ilk okuduğu kitap en son okuduğu kitap oluverir. **
kendisini kitap okumam gezerim tozarım, alemlere akarım reinada takılırım, gece uyumam gündüz yatarım, mastürbasyon ne kızlara çakarım insanı olarak lanse etmek isteyen insancıkların ısrarla belirtmek istedikleri özellikleri. **
"okuyan insan mutsuz insandır" derler ya,işte bu kişiler hayatta mutlu olmayı bir görev bilmişler,cin ali'yle entelektüel yaşama kapılarını kapamışlardır.
(bkz: asalak yaşama)
normal olabilecek durumdur. eğer ki kişi ilk cin ali kitabını 5 yaşında okumuş ve yıllar sonra tekrar o kitabı bulup göz gezdirmişse kimsenin tek kelime etmeye hakkı olamaz.