gecen gün ergen kız kardesim hic starbucsa gitmedim abi gotururmusun dedi, biran garipsedim ofiste oglenleri hergun gittigim yere kardesimin hic gitmemis olmasini. dusunsenize 10 yıl önce starbucks varmiydi hayatimizin bukadar icinde.
Bir erkekle buluşmaya gitmiştim. internetten buluşma ayarlanmıştı.
Neyse gittim ben buraya buluşma saati geldi mekanda internetten konuştuğum tipte biri yok. neyse bekliyorum bekliyorum dedim bir kahve alayım. kasada bi adam vardı. sakallı nerden baksan 1,80 boyunda 120 kilo bir şey. bi acaip de konuşuyor. kasadaki kıza yok mırna var mı yok çay var mı diye acaip sorular sorduktan sonra bir öneri almaya karar verdi. kız buna ismini sordu ayıboğan dedi adam. tam ben de kasaya yaklaştım artık siparişimi vericem o suratına sıçtığım ayısı beni elle taciz etmeye ve değişik hareketler yapmaya başladı. elimi çantama attığım gibi biber gazını çıkarıp gözüne soktum bütün tüpü. şehir ayısı tabi yıkıldı o an bağırmaya etrafı dağıtmaya başladı her yer dağıldı masalar bardaklar. sonra bu herifi uzaklaştırdılar dışarı çıkardılar. şikayetçi olacaktım polise ama ulaşamadım...
Bu da böyle bir anımdır.
Genel kanıdan dolayı kendimi layık görmemiştim. Baya yüceltildiği için, içeride bir davarlık yapmayım aman benim kahvemi sen söyle gibi komplekslere girdiğim doğrudur.
Ama artık alıştım, ays vayt çaklıt moka yumuşak içim diyebiliyorum.
Grup terapisi için teşekkür ederim daha iyiyim...
Bende olmayan tecrübedir. Çok şey kaybettim sanırım sizin gözünüzde, emin abinin çay bahçesinde çay için biraz gidin de. Ne idüğü belirsiz letto matto içene kadar dedirten başlıktır.
Ya sanki gerdeğe giriyorsunuz... ilk sıtarbaks tecrübesiymiş. Basit bir al-götür kahve zinciri işte. Fiyatları gayet makul kahvelerse genellikle vasat.
Yani çekip çekip şu leş bardaklarınızı dünyayı fethetmiş gibi atıp durmayın oraya buraya.