çok saygın bir imam var bir namaz vakti, imamlık yaptığı esnada yellenivermiş. garibim ilk önce unuturlar falan filan derken, zaman geçmiş de geçmiş ama geçmişin üzerine sünger çekememiş hiç bir şey. imam artık onursuzca yaşamaktansa çeker giderim ulan demiş. çekmiş gitmiş.
yıllar geçmiş ama geçen her yılla birlikte imamın gönlüne bir çizik daha vuruluyormuş sanki. sıla özlemi yiyip bitiriyormuş imamı. tam 16 yıl sonra memelektine dönmeye karar vermiş. memlekete dönmüş ama aklını hala eski vakıa kurcalayıp duruyormuş. yolda bir çocuk görmüş, ufak tefek bir şeymiş,bizim imam derin bir ohh çekmiş. rahatlamış bu çocuk bilmez hadiseyi demiş.
bir giriş sorusu olarak :
- sen kaç yaşındasın oğlum, demiş.
çoçuk:
imam osurduktan 4 yıl sonra doğmuşum amca demiş.
işte osuruk böyle birşeydir dostlar, meclis içinde olursa da saygıyı işte böyle yer bitirir.