arkadaşımın başına gelmiş
yaş 17 cocuk calısıyor. babası, "ne kadar kazanırsan o para senin oglum" diyor
Cocuk ilk maaşı cekiyor, bu para benim zaten diyor. ne yapim gidim karıya, gidiyor 100ytl bayılıyor. Ertesi gun babası eve geldiginde, olum maaşı ne yaptın? duruyor baba. olum onu getirde bankaya koyalım, demesiyle cocuk yamuluyor... kalan parayı getırıyor babasının onune koyuyor. babası ne oldu olum paranın geri kalanı nerde? baba kontor aldım. eee, baba arkadaşlarla gezdik... başka yalan bulamaz ya baba daha once hic yapmadım bir arkadaşın bıldıgı bır avrat varmış pamela anderson gibi gidim dedim bir deniyim gittim baba ona verdim parayı. Babanın cevabı; hı tamam oglum geriye kalan para bu mu evet baba tamam sagol olum.
(bkz: yaran olaylar)
erkek dünyasının metalaştırılmış "insansı" eylemidir.
para ve cinsellik ilişkisi insani olanı öldürüp,yerine hayvani olanı geçirme eylemidir.
cinsellik, iki insan arasında yaşanabilecek en doğal ve en güzel olayken, olayın metalaştırılması üzerine çirkinleşen, alma, verme, satma durumuna dönüşen ve sistemin son hızla pratik ve bilinç düzleminde körüklediği gayri insani eylemdir.
vücudunun a organını satmakla başka bir organını satmak arasında fark yoktur. Burda problem, satandan, satmak zorunda bırakılandan çok alanın ne bok yediğini bilmemesiyle ilgilidir.
ahlak savunucularının bu eylemleriyle bittikleri andır aynı zamanda.
çünkü satılanın bir gün kendi kızkardeşleri veya anneleri olma ihtimalleride vardır.
düşmek olarak adlandırılan bu kadın durumuna, toplumun tüm kadınlarının düşürülme tehlikesi mevcuttur.
dolayısıyla gönüllü ya da gönülsüz ilişkinin satılması, alınması insani olmayan bir durumdur bana göre.
insan pazarından insan alan önce insanlığını sorgulamalıdır.
