gideceğiniz ülke fakir bir ülkeyse özellikler, turist aldatmacalarının ne olduğunu öğrenin.
altın kural: turistik yerlerde kesinlikle yerel insanlarla samimiyet kurmayın. illa lokal arkadaş edineceğim diyorsanız bunu turistik olmayan yerlerde yapın. unutmayın, turistik bir yerde, yerel bir insan size güler yüzlü bir şekilde yaklaşıyorsa %99 dolandırma maksadıyla bunu yapıyordur.
ben inanmam falan demeyin. adamlar çok tatlı dilli oluyorlar. profesyonelleşmişler. önce sizinle havadan sudan konuşurlar, samimiyet kurarlar. hangi ülkeden geldiğinizi vs. sorarlar. ülkenizi överler (belki adamlar türkiye'yi sadece ismen biliyor bile olabilirler). sonra bir kişi daha çıkagelebilir. daha sonra siz farkında olmadan büyük bir tiyatronun içinde bulabilirsiniz kendinizi. ama hala fark etmezsiniz. daha daha sonra da o ülkeye has dolandırıcılık başlar. örneğin tam siz lokal insanlarla kanki olduğunuzu düşünürken bir anda onlardan bağımsız (!) bir satıcının ortama zuhur etmesi gibi gibi. tabii bunlar yine iyi çakallıklar. daha beteri de var.
gelişmemiş ülkelere gitmeyin demiyorum. gidin. ama turist dolandırıcılarına ekstra dikkat edin. ve dediğim gibi, turistik yerde biri size arkadaşça yaklaşıyorsa, %99.99 ihtimalle kötü niyetlidir.
dil bilmiyorsanız çok da sıkıntı yapmayın.
zaten tarzanca diye bir dil var.*
almanya'ya ilk gittiğimde bir restorandaki görevliye tavuk yemek istediğimi; kollarımı kanat gibi çırpıp akabinde ellerimi göğsüme vurarak anlatmıştım. görevli de ben de epey gülmüştük. ama anlaştık sonunda*.