peşin edit: karakter sınırına takılmayan hali "ilk kez mühendislik fakültesinde derse gireceklere tavsiyeler"
tanım: bir çok gencin hayatını kurtaracak olan tavsiyelerdir.
-öncelikle welcome to the clup demek isterim. artık geri dönülmeyecek bir yola adım atarak mühendis olma yoluna girdiniz. iyi bok yediniz. tebrik ediyorum. başka bölüm mü yoktu oğlum.
-neyse olan olmuş bir kere.
-sinirlendim bak gene.
-lesson 101. her şeyin temeli olacak olan tek bir tavsiye vardır. artık üniversitedesiniz. liseli modundan çıkın.
-1 ve 2. sınıflar sizi teknik olarak yontacaklar hazırlıklı olun. 3. sınıfın sonunda mühendis olursunuz. 4. sınıf da uygulama ile geçer.
-bazı mühendislikler gerçekten testeron, bazıları ise kozmetik kokar. hele hele herkes ilk haftalar bir hevesle derslere girmeye çalışır. doğru da yaparlar fakat bu hevesleri ilk vizelerden sonra sönecektir. sizin de böyle bir beklentiniz varsa size de aynısı olacaktır.
-kesinlikle ve kesinlikle göze batmayın. unutmayın ki ilk 2 sene amaç size mühendislik disiplini, terbiyesi ve bakış açısı kazandırmaktır. bu yüzden hocalar genel olarak ne yapsanız ne deseniz beğenmezler. "ama hocam lisede böyle öğrenmedik" falan hiç hoş girişler değildir. hocalar acımaz liseli muamelesi yapar. hele hele hocalarla tartışmaya hiç girmeyin. hocalar sazan.avi konusunda ustadırlar. seçecekleri kurbanlar ile bütün sene boyunca uğraşırlar. zararı nedir derseniz "hacı ya bana imza atsana" olayına giremezsiniz. hoca ilk olarak bu kurbanlara bakar çünkü sınıfta ve yoklamada.
-işin henüz a b c sini bile bilmiyorsunuz. ilk sene zaten servis dersleri dediğimiz mat1 mat2 fizik1 fizik2 genel kimya türkçe vb. dersler alacaksınız. bunların yanında 1-2 meslek dersi olabilir. okuldan okula değişir. ilk haftalar sadece gözleyin. sınıf nasıl, tipler nasıl, hoca dersi nasıl anlatıyor. bunları gözlemleyin.
-"anlamayan var mı?" sorusunu yemeyin. hoca 1. sınıfın 1. döneminde tamamen sazan.avi olarak sorar. asistan demiyorum bak. hoca diyorum. anlamadığınız yeri daha sonra fotokopiden alacağınız notta anlamaya çalışın. sonra arkadaşlarınıza sorun. en son çare olarak asistana gidin sorun.
-ders kitabına çok ihtiyacınız olmayacaktır. üniversite sistemini de siz değiştiremezsiniz. malesef vizelerde konuyu bilen değil, örnekleri en iyi ezberleyen en yüksek notu alır. bu kadim doğru asla değişmez. bu yüzden notların gücüne inanın.
-kızlarla aranızı iyi tutun fakat bunu yaparken bıyıklı sakallı kızların kendilerini ingiltere prensesi hissetmelerini sağlamayın. bir semih şentürk edası ile gruplar üstü bir konumunuz olsun.
kızlar da size sürekli not tutacak, imza atacak abazaları avlamakta beis görmeyin. bilakis değerli olursunuz.
-grup demişken söylemem lazım. üniversitede en önemli şey arkadaş grubunuzdur. direkt olarak akademik hayatınızı etkiler. ne çok inek, ne de çok sorumsuz gruplarda olmamaya özen gösterin. biri sizi hayattan, diğeri de derslerden soğutur. hem eğlenip hem de yeri geldiği zaman ders çalışabileceğiniz bir grubunuz olsun.
-okula elinizden geldiğince gidin. derse girin demiyorum. okul sınırları içinde olun. derse girmezseniz kantinde oturun. çay için langırt oynayın. okul güzeldir.
-dersler genel olarak anlatım ve uygulama olarak işlenir. hoca derste teorileri anlatır. bir bok anlamazsınız. not almasanız bile dinleyin. en azından konuya fransız kalmayacak kadar. uygulamarı kaçırmayın. dersi geçip geçemeyeceğiniz uygulamara katılmanızla direk ilgilidir.
-projeleriniz olacaktır. son güne bırakmayın. sınavlara 1 hafta önceden çalışmaya başlayın.
