hayatının büyük bölümünü efendi erkek ya da evlenilecek kız geçirdikten sonra her ne olmuşsa birden bire bu kutlu davaya girmiş amatör avcılara bir başkasının duygularıyla oynayacakları ilk maceraları için verilecek tavsiyelerdir. böylece onlar da kendilerine defaatle yapılan kötülüklerin hesabını çatır çatır soracak, insan doğasının büyük kısmını oluşturan şerrin ve şeytaniliğin gizemli koridorlarında yürürken; esasen her biri muazzam bir ifrit yumağı olan insanoğlunun nasıl da kendisini dev aynasında gördüğüne şahit olacaklar.
sadece, inanmak istedikleri şeyleri söyleyerek.. dünyadaki en özel kişi olduğunu, kesinlikle çok zeki olduğunu, çok güzel ve muazzam bir ikbale sahip olduğunu.. böylece kibirli doğası kendinde bir uluhiyyet görecek ve size kanacak.. daha sonra bu yükselen egosunu mermere çarpan kavanoz gibi tuzla buz ederek ona asıl marjinalitenin iyinin de kötünün de dibini görmek olduğunu ispatlayarak.
Mağduru oynayın. Hayatınızdaki acıları anlatın. Mağduriyet sempati yaratır ama adam etmez. Ayrıca günahınız boynunuza.
insanın Duygularıyla oynayıp, egosunu tatmin eden insan kadar sürtüğü yoktur bu dünyada. Şunu da bilinki elbet yaşattıklarından kat kat fazlasını yaşarlar ve yaşayacaklar da.
yapacağınız ya da yapmak isteyeceğiniz son şey olsun bu. kimsenin duygularıyla oynamayın,hissetmediğiniz bir şeyi karşınızdakine söylemeyin. unutmayın, kime ne yaşattıysanız onu yaşamadan ölmezsiniz.