-iyi bir avukatınız olmalı ki avukata her şeyinizi en ince ayrıntısına kadar anlatın.
-mahkemede hakime karşı iyi baba rolü oynayın.
-ayrılmak istemiyor ama kadın istediği için buna mecbur kalan erkek imajı çizin. hakim sizin gercekten yuva yıkmak istemeyen, çoluğuna çocuğuna sahip cıkan biri olduğuza inanıyor. daha az tazminat ödersiniz.
-çocuğun velayetini almaya gayret gösterin, karşı tarafta kaldığında göstermeyebiliyor bu da büyük sorunlara neden oluyor.
-karşı tarafın tüm eksikliklerini avukatınızla yakalamaya çalışın.
-bir günlüğüne de olsa uysal erkek olun.
not: yukarıda saydıklarım normal çiftler için geçerlidir. benim gibi gidip çirkef bir hakime hanım ile evlenirseniz boşanmanızda en az evliliğiniz kadar olaylı olur. mahkemeler hep onun tarafını tutacaktır, hazırlıklı olun. hatta direk duruşmalara değil de bir psikkiyatrise gidin. kadın ağzınıza sıcacak cünkü.
nafaka olayınızı aranızda halledin. bi de mümkünse bi süre görüşmeyin artık. boşandığı halde evliymiş gibi "takılmaya" devam edenlerden bulantı gelmeye başladı, görürsem affetmem, basarım küfürü.
laf olsun diye bu kelimeyi ağzınıza sakız etmeyin.
onun bunun akıl vermesine kulak asmayın o yatakta yalnız uyuyacak olan sizsiniz.
alışkanlıkla sevginin ayrımına tam varın ikisi aynı şey değildir.
sonuna kadar elinizden gelen herseyi yapın baktınız olmuyor ondan sonra davayı açın sonradan pişman olmamak adına vicdanınız rahat olur ben elimden gelen herseyi yaptım diye.
bir defa böyle bir karar almışsanız asla vazgeçmeyin uzun düşünün kafanızda tamamen bitirin sonrasında bunu karsınızdakine ve cevrenize bildirin.
makeme süresince esinizle mümkün oldugunca az görüşmeye özen gösterin yada hiç görüşmeyin sizin için bişey ifade etmesede o hala umut besliyor olabilir.
mahkemeye en uslu düzgün masum ve madur halinizle katılın.
eğer ihtiyacınız yoksa maddi hiç bir talepte bulunmayın kendisinden ne hayır gördünüz ki parasından malından göreceksiniz.
son olarak boşanmanın acısını tam olarak atlatmadan hayatınıza asla birini sokmayın acınızı dibine kadar yaşayın ve öyle tüketin üzerini kapatarak değil.
ayrılma kararını alan sizseniz bunun altında gereksiz yere ezilip, lüzumsuz iyi niyet gösterileri yapmayın. daha karşınızdakinin ayrılma kararını geri döndüremeyeceğini anladığında nasıl çirkefleşeceğini görmediniz.
çocuğunuzun gözünde güvcenilmez bir insan olmaya hazır olun. ayrılık sonrası her ne kadar iyi bir ebeveyn olmaya çalışsanız bile yıkılan köprüleri tamir etmek çok zordur.
aranızda anlaşmaya çalışın, üçüncü bir kişiyi asla karıştırmayın, siz bile anlamazsınız ortada dönen lafların haddi hesabı olmaz, kontrolünüzden çıkar olay. konuşun, bol bol konuşun. asla çekişmeyin, intikama dönüştürmeyin olayı. hem sinirleriniz yıpranır, hem de mahkeme süreci çok uzar.
mahkemece süreci gerçekten önemli, bayan da erkek de çok yıpranır, bir celsede bitirmek varken aylarca yıllarca sürünmenin yılları heba etmenin alemi yoktur, nafaka ödemek yerine biraz fazla tazminat ödemeyi göze alın, ömür boyu birine maaş veriyor hissi kötü bişeydir, en azından banka kredisi öderken daha az üzülürsünüz. çok sabır gerektiren bir konudur, ama sabrederseniz sizin için daha iyi olabilir, asla karşı tarafa hakaret etmeyin, hatta süreci zamana yayın, bir anda olsun bitsin diye aceleye getirmeyin karşı taraf istemiyorsa. eğer anlaşırsanız ve çoluk çocuk da yoksa hemen yapın. sonrasında da bir iki sene böyle gönül işlerine girmeyin, genelde o dönemde yanlış kararlar çokca verilebiliyor.