Bayanlar baylar ülkede nerdeyse 37 milyon genciz.(küsüratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın)
Kabaca yarısı kız yarısı erkek olsa 18.5 milyon karşı cins eder. ilişki yaşayabileceğin karşı cins akranların da 4 milyon olsa, seninle aynı şehirde bulunan 500 bin olsa, bunların da %80'i kezo/barzo olsa kalır 100 bin. Bunların da 20 bin tanesinin gideri olsa ve 15 bin tanesinin de sevgilisi olsa kalır 5 bin tane anlaşabileceğin, makul karşı cins. Gidin açılın efenim. Dünyada kafanıza uygun bir karşı cinsten daha iyi çok az şey var. Arkadaşlık teklifinin reddiyle pek bir şey kaybetmezsiniz ama kabuluyle hayatınız değişir. Ama bunu yaparken sakın kendinizden ödün vermeyin.
Not: bu yorumlama aranan kişinin, doğru kişi olması motivasyonuna dayanarak yapılmıştır.
Hic kasmayin. Sakin olun. Sonuç önemli degil. Önemli olan bu cesarete sahip olmak. Karsidakine bisiler hissedebilmek. Olumsuz bi cevap aliyorsanizda bu güzellikleri karsidaki kaybeder.
neden onu hayatında istiyorsun düşün. neden seni kabul etmeli bil. kabul etti diyelim ne kadar ihtimal var, etmedi diyelim oh aynısı gibisin. sadece konuştuğun süre ziyan olacak. şekline şemaline saçına boyuna vs değil oturunca seninle saatlerce konuşup konuşamayacağına bak. he bir de onca zaman sonra geriye dönünce diyeceğinin ne olacağını tahmin et: iyi ki / keşke. anangile selam söyle.
içinizden geldiği gibi davranın. muhtemelen ilk kez birine açılacak olan özgüvensiz biridir geçmişinde. bu da çok normal. bir de tavsiye verenlere tavsiye etmek istiyorum. yani ucunda ölüm yok ki ne olacak sende insansın o da insan gibi ilk kez birine açılacak olan kişiyi gerim gerim germeyin anasını satayım. doğru diyorsunuz ama dedikleriniz gibi öyle olduğunu düşünüyor olsa zaten tavsiye mavsiye almaz taktik maktik yok bam bam bam girerdi olaya.
hislere karşılık veriyorsa bu zaten belli olur ona göre yürünmelidir. muallak bir durum varsa hiç açılmamak ileriyi görmek, böyle bir düşüncesi yoksa unutup gitmek en iyisidir. kimi kızlar da, bir konu üzerinden bir kaç övgü yapınca veya iyi yaptığı bir şeyi beğenince, yine yapmasını isteyince yürüyorsun sanıyor. sonra o aradaki iyi yapılan, beğenilen özellik yok olup gidiyor. şimdi övmesen, o kadar emek vermiş zaman harcamış mallık olur diyorsun. övsen yürüyorsun sanıyorlar.
birisi yürüdüğü zaman bunu anlarsınız. yüzde yüz emin olursunuz hem de. durduk yere kasmayın dostlar. ilk kez birine açılacaksanız size karşı dolu mu değil mi kontrol edin. sizin gibi ota boka yürüyen apaçi saç traşlı ibneler yüzünden bizim de adımız abazaya çıkıyor.
her yiğidin bi yoğurt yiğişi var abi şimdi burdan aldığınız taktikler bi kere işe yaradı diye sizdede tutcak diye bişey yok gidin hislerinizi içinizden geldiği gibi anlatın.
çok sevdiğim bir arkadaşımın bana verdiği bir tavsiyeyi veriyorum arkadaşlar size, bakın bunu da herkes yapmaz. açılmadan önce "ima edin". yani onun size karşı duyguları olup olmadığını anlayabilmek adına nabzını ölçün. boş yere açılıp mahcup olmanızı engeller bu. gerçi bana sorarsanız hiç açılmayın, sonunda ayrılacaksınız ama, çok da hevesliyseniz önce ima edin.
ben bir mektup yazmıştım ve ona vermiştim çok etkilendi. bu devirde kaldı mı öyle şeyler demeyin. uzun süredir hoşlandığım kıza bir türlü açılamıyordum. mektup yazmaya karar verdim her gün beş on satır içimden ne geçiyorsa bir ay boyunca her gün yazdım. 8 sayfalık bir mektup oldu ve onu sonunda hoşlandığım kıza verdim. çok samimi buldu ve teklifimi kabul etti.
-saçlarınızın alabildiğine joleli olmasına dikkat edin,
-gümüş bir kolye, yüzük edinin.
-dişlerinizi fırçalamayın, zengin sansın.
-perşembe pazarına gidilir, adidas yapraklı alt üst eşofman edinilmesi gerekir.
-kapaklı bir telefon edinip, alabildiğine dj ile doldurulmalıdır.
artık kızın kalelerini fethetmeye yaklaşmış olup, avlamaya yakınsınızdır.
asla tavsiyeleri dinlemeyin. kız dediğimiz canlılar tek kalıptan çıkan varlıklar değiller, her birinin ap ayrı dünyaları var, hassas noktaları, zibilyon tane farklı özel ilgi alanları blah blah... kimisi aptalca konuşan birini tercih edebilecekken , kimisi tam tersi gayet ciddi tiplerden hoşlanabilir. dolayısıyla şöyle davranırsan olmaz, böyle davranırsan olur gibi bir durum yok. kendiniz olun, gerisi şansa kalmış.
yakışıklı değilseniz ve hassas biriyseniz kalbiniz kırılabilir, karşınızdaki sizi reddederken en kibar kelimeleri kullansa dahi kötü hissedersiniz.