o birayı illa ki en yakındakinin yüzüne püskürtmektir. ilkokul beşinci sınıfta yaptığım hede. iki kız gidip bakkaldan bira almıştık, sonra da kusmuştuk. Hey gidi be.
tadı hiç hoşa gitmese de daha önce çok içtim çarpmaz beni deyip arkadaşlarına uyup önüne kaç tane konulursa içmek, sonucunda felç olup eve o arkadaşlar tarafından götürülmek, ebeveynlerin farkına varması fakat bi'şey demeyip yatırılıp saçlarınızın okşanması, ertesi gün rezil olma kaygısıyla okula gitmek ve yine sizi eve götüren arkadaşlarınızın konuyu bile açmamasıdır benim için. şimdiyse ben 15 yaşındayken çok mutluymuşum be diye düşündüren, insanı duygu seline sokup çıkaran güzel olay(dı).
hemen hemen herkesin içtikten sonra "lan bunu nasıl içiyorlar beaaa?" demesini sağlar, biraz alıştıktan sonra "nasıl içmeyim arkadaş?" demeye başlar, son radde de ise "neden saçların beyazlamış arkadaş?" sendromlarına girilmesine vesile olur.