ilk olduğu için en unutulmaz ve zorlu geçen aşk acısıdır. diğerleri onun kadar koymaz çünkü geçmişteki tecrübelerden ötürü bunun da gelip geçeceğini bilirsiniz. aslında özlenendir bazen, o melankoli duygusu, ağlak haller falan çok saftır düşününce güldürür yapılan aptalca şeyler ama güzeldir, kendine has bir güzelliği vardır; hiçbiri ilki kadar özel, güzel, saf ve şiddetli olamaz.
kötüdür, acıdır, koyar.unutmak istersin her saniye gözünün önüne kareler gelir film gibi.yeni birilerinde onu ararsın ama bulamazsın.uyuyamazsın yastık o kokar.unutamassın ama alışırsın.yaşadım ordan biliyorum.
(bkz: ben değil bir arkadaşıım)
6 yaşında sınıf arkadaşınız inanç'ın ailesinin başka bir şehre taşınması durumunda yaşadığınız duygusal travmadır. bir zaman her şeyden soğursunuz, sonra yavaş yavaş unutursunuz. yıllar sonra facebooktan bulur te uleeeennnn çocukken daha da salakmışım. dersiniz.
bir daha aşık olunmayacağı düşüncesine kapılınmasına sebep olan duygu yoğunluğu. akabinde teselli mahiyetinde yeni bir aşk başlar ve ikinci kez aşk acısı çekmekle sonlanır.
öyle kuvvetli bir acıdır ki, sağlam koyar adama.
hiç ummadık zamanda gelir aklına kitlenir kalırsın.
unutmak uzun zaman alabilir, başka bir kızla birlikte olmak istemeyebilirsin, bu arada arkadaşların seninle, sen gay mi oldun? kanka ya diye dalga geçebilirler.
sonra can yücel' in o harika eserini ezberlersin,
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körün
olmazsa yaşayamam,demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları;
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
benim, diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin;
Mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak;
(bkz: ben) Tüm ilkler genellikle hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Çünkü bazı sebeplerden dolayı(aşırı utangaçlık, ailesinin tutucu olup ondan uzaklaşma gerekliliği, ortam müsaitsizliği, kızın sizi gram takmaması, aşık kişinin kendiyle barışık olamaması vb.) platonik girdiyseniz işin içine aradan aylar, yıllar geçer ve kızla tek bir şey konuşamamışsınızdır. Hep öküzün trene baktığı gibi bakmak zorunda kalırsınız. Ve bulunduğunuz durum(sağlık, maşuğun veya sizin ikamet ettiğiniz yerlerden ayrılmak zorunda kalmanız, siz platonik takılırken onun biriyle çıkmaya başlaması vb.) kötü yönde değişirse hep 'keşkeler' başlar. Belki kendim yaşadığım için pek yazık bir durumda olmaz 'şanssız aşk acısı çekenler'.
Şans; maşuk kişinin hep yanınızda bulunması gerekmesi, ağzınızın inanılmaz laf yapması, onun da sizden hoşlandığını öğrenmek, ruh ikiziniz olması, her iki tarafın da komplekslerinden(tip, statü, para vb.) arınmış kimseler olması, tanışmak için aranızda ortak bir arkadaş bulunması. Kısacası ilişki için ortada hiçbir sorununuzun olmaması.
Şanssızlık; şansın tersleri ve sonucunda oluşan gerçek depresyon.