Genelde kendini oranın bir haltı sanan kişisi vardır, yeni geldiniz diye dönüp bakmaz suratınıza.
Yeri geldikçe iş yeri için ne kadar mühim olduğundan, oranın neşesi ve en iyi çalışanı olduğundan bahseder durur.
Yeni geldiniz diye sırf iş kakalamaya başlar belki sizi dener belki toyluğunuzdan faydalanmaya çalışır ama ben restimi çektim, biraz atıştık, bugün de hiç konuşmadık *
Gerçekten bir ortama sonradan girmek çok zor bi durum. Uyumlu ve yeniliklere açık bir insanım ama konu iş olunca nedense zorlanmışımdır.
çok korktuğum gündü. insanlar hep iş yapıyordu ve o ana kadar yatağımı bile toplamaktan acizdim. bi patrona sahip olmak zaten en ilginci. şunu yap diyor, ve eğer bi hatan olursa kızıyor. göz doluyor bazen. aslında gerek yok bu kadar kasmaya tabi, öğüt vericek durumda değilim. ama sakin olmakta yarar var.
Danismaya herzaman uyuz olunur . Gerginlik birine catma hevesi toplu tasimada baslar . Zaten is kamudaysa yok suna git yok odasi zilyonuncu sırada . Ögrencilikte surunmeyi bir şeref bilirim .
her şeyin ilki güzeldir önermesini çürüten gün. isterseniz dünyanın en kolay en sevilen işi olsun ilk günün o pis laneti var bence. umarım herkes işinde başarılı olur sever.
yarına tekabül eden gündür. kafede garson olarak işe alındım. ne bok yiyeceğimi de bilmiyorum. çay falan taşıyamam ki ben. zangır zangır titrer dökerim hepsini yerlere masalara aq. korkuyorum sözlük. annemi istiyorum. çocukluğumu istiyorum. zenngin olmak istiyorum. sar beni sinene hiç bırakma sözlük. dünya zalim, dünya acımasız..
Şu an itibariyle içinde bulunduğum gündür. Herkesin ilk kez insan görmüş gibi acayip acayip bakması, incelenmesi için sana verilen kataloğu akşama kadar yüz sefer baştan okuman ve iş verseler de yapsam diye içinden geçirmen. Zormuş bunu anladım.
Dün başıma gelen şey. Kurum değişikliğiyle Türkiye'nin en stratejik kurumlarından birisine dün başladım. Tabi ilk olarak Personel müdürünün yanına götürüldüm ve personel müdürüyle sohbet ederken bir anda adamın telefonu çaldı ve ben geliyorum sen otur deyip gitti.
Otururken bir anda adamın kapısı açıldı ve kısa boylu çelimsiz birisi personel müdürü nerede diye bana sordu. Bende bilmiyorum kapıdan çıktı gitti dedim. Daha sonra adam odaya girdi ve tam karşıma oturdu. Bacak bacak üstünde telefonda bir şeyler karıştırırken personelin birisi içeriye girer girmez. Efendim hoşgeldiniz deyince kafamda şimşekler çaktı. Bu yetkili birisi olmalıydı. Hemen ayağa kalktım. Daha sonra personel müdürü geldi ve adama şöyle buyurmazmısınız efendim diye önünde eğilip bükülünce anladım ki bu çok yetkili bir abiydi. Tabi bana hemen kapadok bey sizinle daha sonra görüşelim deyip gönderdi. Akşama kadar oturdum.
Akşam olduğunda teftiş kurulu başkanlığına görevlendirilmiştim. Beni başkanla tanıştırmaya götürdüler ve makamda oturan kişi benim personel müdürü odasında bilmiyorum şuradan çıktı gitti dediğim kişiydi.
Yani kısacası ilk gün böyle bir şey. Kimseyi tanımıyorsun. Herkes sanki orada doğmuş ve sen orada bir sığıntısın gibi olur.