ilk iş görüşmesi

    1.
  1. Heyecanlı kişiliklerin rezil, rüsva ve tarumar olduğu görüşmedir. Aşağıda linki verilmiş videoda net olarak görülebilir.

    3 ...
  2. 22.
  3. ben ilk staj için iş görüşmesine torpil aracılığı ile gitmiştim. yürek mi yediysem kendimi taş taşlı sandım da torpil olduğundan reddedemezler diye gevşek gevşek konuştum. tabiki reddedildim.
    1 ...
  4. 16.
  5. iş görüşmesi için arayan bayana eğer satış mühendisliği ise düşünmüyorum demiştim. sekreter satış mühendisliği değil dedi.

    leventte büyük bir kulede iş görüşmesine gittiğimde genel müdürle görüştüm. kendisi satış mühendisliği pozisyonu deyince tepem atmıştı.

    bu mühendislik branşı hangi üniversitede okutuluyor, ben böyle bir branş okumadım dedim, biraz tersledim ve görüşmenin ortasında işle ilgilenmiyorum deyip çıktım. belki hayatımın fırsatıydı ancak sevmediğim bir branştı. ve sevmediğim bir iş yapmak istemedim.
    1 ...
  6. 15.
  7. tahminen deli gibi terleyeceksiniz, kekeleyeceksiniz ve sorulara geçiştirme cevaplar vereceksiniz. *
    1 ...
  8. 24.
  9. Bu işte kalıcı olmak istiyor musunuz : siksek de buradasın di mi?

    takım çalışmasına açık eleman arıyoruz: bi tarafınıza girecek onlarca ekstra iş yüküne hazır mısınız?

    Esnek iş saatlerine açıksınız değil mi : pazar sabahı bile dikerim seni bu kapıya hazır ol amk.

    Şirketimiz kendi yemeklerini çıkarıyor o yüzden yemek parası vermiyoruz: o miden var ya ha işte biz onu silkeceğiz.
    1 ...
  10. 17.
  11. bir anda esip "birşeyler yapmalıyım!" güdüsü ile gittiğim görüşmedir.

    iş: büyük bir ayakkabı mağazasında part time satış elemanlığıydı. aylık 400 tl ücret veriyorlardı ve yemek-yol yardımı yoktu. yemek ve yol giderlerini çıkaracak olursak aylık 100 tl gelirim belki olacaktı. safmışım o zamanlar, o görüşmeye neden gittiğimi hâlâ anlayamıyorum.

    görüşme günü gittim mağazaya. insan kaynakları elemanı geldi yanıma. mağazanın ortasında 5 dakikalık görüşmemiz oldu kendisiyle. aklıma ne geldiyse söyledim. "biz sizi ararız" dediler ve ayrıldım mağazadan.

    devamında da aramamışlardı tabiki.

    buna rağmen 2 hafta sonra ise daha iyi bir iş bulmuştum. kısmet işte.
    1 ...
  12. 14.
  13. tarafımdan 19 yaşında, bir giyim mağazası ile part-time bir iş üzerinden yapılan görüşmedir. her zaman konuşan ben, heyecandan konuşamadım. ama hiç yoktan kayıp değil, tecrübe olmuştur.
    1 ...
  14. 13.
  15. başvurulan firma kurumsal ise hiç de o kadar korkulmaması gerekendir. her şey rutindir. belki aralara espriler bile sıkıştırılabilir. fakat kurumsal olmayan bir firma ise karşı taraftaki ego ve üste çıkma çabaları, işte bu bahsedilen heyecan, korku vb. duygulara itebilir insanı.

    ilk görüşmem; üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzun zamandır işsiz olmamdan dolayı özgüvenim azalmıştı kendime karşı fakat heyecan veya korku yoktu üzerimde. yanımda cv bile götürmemiştim.* umursamazdım. daha sonra doldurduğum personel formunun bir işe yaramadığını söyledi bilgi işlem müdürü** ve kendimden, projelerimden, ilk çalışmamdan son çalışmama her şeyi anlattım. o çalışmalarım incelendi.* güldük, sohbet ettik arada. sohbet ilerledikçe mülakata 1-2 kişi daha katıldı.

    fakat onların istediği farklı bir alanda çalışmamdı. ben de kariyerimi kendi belirttiğim konuda geliştirmek istediğimi, o yüzden her şeye sıfırdan başlamak istemediğimi söyledim. iki tarafta üzülmüştü.* mail adresini verip, benden cv'mi göndermemi istedi ama yine de güzel bitti.

    bu da böyle bir anımdır.
    1 ...
  16. 2.
  17. acemilikle birkaç hata yapılması muhtemel iş görüşmesidir. heyecan ile hata olasılığı doğru orantılı olarak değişir. bu yüzden heyecan, panik minimum, özgüven orta sınır, ikna gücü maksimum olmalıdır.
    edit: nankörkedi ye doğru orantılı olarak teşekkür ederim efendim, uyarısı için.
    1 ...
  18. 11.
  19. en ölümsüz dakikalardır. çoğu zaman heyecanın dibine vurulur.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük