keske görmeseydim sözlük, onu tekrar. bu sefer bir ayıyla el ele vermiş yürüyorlardı. sonra bir ayıya baktım, bir kendime baktım ulan dedim nedir? onda olan bende olmayan, cünkü kendimce ben haklıydım, daha yakışıklıydım, daha zekiydim, daha komiktim kafa adamdım yani. sonra buldum tüylerim ürperdi sözlük.
(bkz: cesaret)
simdi unut diyeceksin, al ona da cevabımız var.*
love is like a war, easy to start, hard to end, impossible to forget.
o kızı bir anda dünyanın en değerli varlığı yapan duygudur.
fellah fellah aratır telefon numarasını, karşılaşılma ihtimali yüksek olunan mekanlara yöneltir adamı, o kısa süre içinde kıza açılmadığına lanet ettirir.
meletir kısaca adamı. koyun gibi meletir.
kısa bi' süre sonra geçer ama. bakmayın dramatizasyonuma...
Aşık olunan olarak da ilk ise bir şekilde unutulamaz çocuklukta da olsa hatırlandığında garip bir his uyandırır. Sevgi bitmiştir ama garip bir histir tarif edilemez.
insanı tek bir kalıba mahkum ederek takıntı yaptıran acı bir durumdur. kimi zamanlar vardır insanın yanlız kaldığı her açıdan yanlız hissettiği kendini. işte o zamanlarda olur bu tarz şeyler, durakta, metroda, otobüste hatta ve hatta siz otobüsün camından dışarı bakarken bile. ancak şöyle de bir durum vardır ki gerçek aşkla uzaktan yakından alakası yoktur bu durumun. hoşlantıdan biraz öte insanın içine işleyen ancak bir o kadar da insanı çelişkiler zinciriyle saran durumdur. işte o çelişki yumağı içinde ve ruhunuzdaki boşluklardan kaynaklanan durumdayken günlerinizi verirsiniz o ismini bile bilmediğiniz kişiye. o kişi sizin için o kadar çok şey olur ki bir anda aslında kendi hayal dünyanızda yaşarsınız bir çok şeyi. hatta bazen o sıkıntılı ve yanlız zamanların tek eğlencesi olur. öyle hayaller kurarsınız ki adını bile bilmediğiniz kişiyle kendinizi o hayallerin içinde yaşarken buluverirsiniz. işte insanlar bu şekilde şizofrenliğe ilk adımını atarlar. her şey bir insanı sevmekle başlar..