inandigim bir duygudur. ask ya da sevgi cok onemi yok. ama yasadim. cok seneler once kim oldugunu bile bilmedigim bir insani ilk gordugum an nefesim daraldi. onu gormek icin sabah erkenden ise gittim, o merdivenlerin dibinde bekledim, bellimi ediyorum diye icim icimi yedi, elimden bir sey gelmiyordu. daha 18 yasindaydim. her yer daha guzel gozukuyordu gozume. benden cok buyuktu. hala cok buyuk. ve ben hala o merdivenlerde kaldim.
insanlar ilk görüşte aşk denen şeyin büyüsüne kapılıp gördükleri güzel ve alımlı insanları bu kategoriye koyarlar. Aslında bu bilinçaltının ilk görüşte aşk olduğuna onu inandırma çabasının ürünüdür. Zira birdaha dönüp baktığı zaman aynı insanın götüne benzediğini de düşünebilir.
Şiddetli sevişme isteğinden başka birşey değildir içgüdüsel olarak. Beyninizin genlerinizi aktarmanız için size oynadığı oyundur. Lanet olası doğa kanunları işte.
Tenis antrenmanından sonra notları almak için fakülteye gelmiştim. Dersle hiç alakam yoktu ve öğrendim ki o saatlerde ders varmış. Ne var ne yok diye bakmak amaçlı derse girdim. imza kağıdının önde olduğunu duydum ve madem geldik imza atalım dedim gittim imza kağıdını almaya. Kızın tekinin önündeydi. Bakar mısınız? Dedim. Baktı. Ama öyle böyle bir bakış değildi bu. Mavinin tüm tonları onun gözlerindeydi be. O an ölseydim de şuan şu acıları çekmeseydim.
inanmadığım hede.hayır kız ne kadar güzel olursa olsun,ilk görüşte hiçbir zaman aşırı derece de bağlanmam.Tanışmak için bişeyler yaparım ama sadece o kadar.Fazlası yok.