bildiğin köyden indim şehire hadisesidir. havaalanı prosedürlerini bilmeyen birisi için rezilliğin had safhasıdır. 23 yaşındaydım sözlük. rezil oldum. daha kötüsü; koktum. çok korktum.
o kadar büyütülecek bir hadise değildir. yani herhangi bir fobiniz, allerjiniz, rahatsızlığınız yoksa az biraz heyecan ve korku duyarsınız ki bu da ancak uçaktan indikten itibarenki yaşamınızda size anlatacak anı malzemesi olacak kadar tatlı bir duygu karmaşasıdır.
ben mesela ankara-balıkesir seferi yaparken 2 kere borajet uçağı kullandım, şu fırfırlı ufacık uçaklardan. oturduğunuzda tam olarak doğrulamıyorsunuz bile, o derece alçak ve görece basık bir uçak modeli. hatta hayatımda 2 kere uçağa bindim, ikisi de bu uçak yani. hiçbir rahatsızlık duymadım. aksine çok heyecanlı geldi bana. ha tabii bu, gençliğin verdiği duygularla da olabilir. yani uçağa ilk defa 50 yaşında binecek biri asla böyle düşünmeyebilir.
eylem öncesinde sözlükler karıştırılır; bol anılı tiril tiril entryler okunur.
ekşi, itü, ulu hatta inci... her sözlüğe didik didik ettim, anıları okudum.
çarşamba onur air 12:30 uçağı ile izmir semalarından istanbul'a doğru yol alıyorum.
ilk defa domates suyu içmektir.
domates la bu domates. git ez salça yap, soğan kır yanına salata yap, bakanlara filan fırlat.
yani iyice suyunu çıkardılar bunun.
yirmi iki yıllık hayatım boyunca ilk defa yarın 09.25'te muğla dalaman- istanbul sabiha gökçen seferini yapan tk2953 sefer sayısıyla gerçekleştireceğim ve bünyemde küçük bir çocuğun bayram öncesi arefe günleri yeni aldığı ayakkabı heyecanını hissettiğim eylemdir.
önceden varolan bir korkunuz yoksa herhangi bir taşıta binmek ile aynıdır. ama o kemer bağlama olayı beni hafiften mahvetmişti. ilk bindiğimde zar zor bağladığım şeyi nasıl çözeceğim şimdi ben bunu diye bir saat stres içinde uçmuştum.
Edit: alkış olayı efsane değil arkadaşlar. Genelde yurt dışı uçuşları için olduğu söyleniyor ama bir Samsun uçuşunda bir amcanın başlatması domino etkisi yaratmıştı.
insanlar tarafından fazlasıyla abartıldığını düşündüğüm deneyim. Ya da kendileri korktukları için diğer insanların da gözünü korkutmak istiyorlar.
Açıkçası ben kendimi bir bilgisayar oyununda gibi hissetmiştim ve ilk uçuşun fiziki etkilerini minimum düzeyde hissetmiştim. Ki bence insanların yüzde doksanı böyle. O yüzden çok abartmamakta fayda var.
Bence uçuşun en zevkli anı tekerlerin yerden kesildiği o ilk andır. Zaten saniyeler içinde her şey aniden küçülüveriyor.
kalkış ve inişte hafiften ürperme oluyor ama bir süre sonra heyecan verici bir şeye dönüşüyor o, sanki arabada gazı köklemiş gibi, havalanıp düz bir mesafeye geldiğinde cam kenarındaysanız gökyüzünü bulutları seyredin baya güzel ferah manzaralarla karşılaşırsınız sakız da oldukça faydalı olur onun dışında thy nin sandviçleri güzeldir.