tavsiyelerin boşuna mı yoksa faydalı mı olacağı bir yana dursun, sanki teknolojik bir aleti yeni almış ve buna yönelik tavsiyelermiş gibi algıladığım başlıktır. en hassas olacak taraf tabii insan duygularıdır. karşı cinse beslediği, hissettiği duygulardır. aşık olduğunuz zaman, dünyanın, aşık olduğunuz kişi etrafında döndüğünü zannettiğiniz ve aslında dünyanın aşık olduğunuz kişi etrafında dönmediğini anladığınız veya tavsiyesini aldığınız zaman artık aşık olmak istemiyorum gibi bir algıya asla kapılmayın. aşık olmaktan korkmayın yani. ben ilk görüşte aşk yerine, tanıya tanıya aşık olmanın daha değerli olduğunu düşünüyorum. hem böylelikle daha tazelenir duygular diye düşünüyorum.
kadınların hayatları boyunca birçok kez sevip sadece bir kez aşık olduğunu, erkeklerin ise birçok kez aşık olup sadece bir kez sevebildiğini asla unutmayın. Ayrıca aşık olacağım ya da seveceğim diye bekleyip zamanınızı geçirmeyin. o sizi bulacaktır zaten.
Ha son olarak, problemlerinizi kendi içinizde çözmeye çalışın. içip içip "ben onsuz yaşayamam" diye milletin başını şişirmeyin.
aşkın sadece sevgiliye duyulacağını düşünmeyin. gökyüzüne de aşık olabilir insan. babasına, annesine, çok yakın bir dostuna... senin için değerli olan herkese aşık olabilirsin. sonra, aşk; kadının ve erkeğin birbirine zulmü değildir. benim de düştüğüm bu büyük yanlışa düşme. birbirinizin dışarıya açılan pencerelerini kapamayın. güneş alamayan ruh eskisi gibi gülemeyecektir. ve bilin; her an tekrar sırt çantanızla yalnız devam edebilirsiniz yola. teşekkür edin her şey için.
hiç kimseye kulak asma, kendine bile. evet en önemlisi bu: kendine bile. sana milyonlarca defa akıl verecek, tavsiyede bulunacak sayısız insan çıkacaktır ve sen de sayısız kere kendinle hesaplara gireceksin, seveyim mi yoksa sevmeyeyim diye. hiç tereddüt etmeden sev. Bırak kendini, nereye ve hangi yöne doğru giderse gitsin sevgin. Bir sevgin var daha ne isteyebilirsin bu yaşamdan. sevme yetin varsa hala, dünyanın en şanslı canlısı sensin, emin ol.
bizler giderek hissizleştik ve eskimiş, yırtık pırtık bir ayakkabı gibi çöpe atılmışız ve o çöp bidonunda hala hayatta olduğumuz yanılgısındayız. halbuki etrafımız pislik dolu o bidonda ve biz de o pisliklerden biriyiz en fazla. yapacağın tek şey: her fırsatta sev... bir gün o çöp bidonunun yanına gelirsen uzat elini bizlerden birini de al yanına.
bu tavsiyeleri genelde sevmeyi bir türlü beceremeyen insnaalr verir siz siz olun kafanıza göre takılın kimseye aldırmayın. hayat anında kalbinden geçeni söyleyince güzeldir yoksa hiç bir şeye yaramaz.
eğer o doğru kişiyse, geleceği düşünme o an için sev; böylece geleceğini yavaş yavaş kurarken anı kaçırmazsın. temelleri iyi atarsın.
onun için yaşa, koşabildiğin an koş kollarına. sıkıldım derse bırak tek söz söyleme nasılsa sıcaklığını farkedince dizlerine kapanacak.
devam ediyordum ama farkettim ki boşverin ya beni dinlemeyin ben aşık olduğum kişiyi kendime aşık edip onu terkettim.
aşk nedir biliyorum ama artık çok geç..
şimdi eskiyi özlesem de geri dönemem çünkü birine söz verdim ve o kişi sadece ben olduğum için; bana kendi isteğiyle aşık olan biri.
bazen kararlarım bana acı çektiriyor ama artık kimsenin benim saçma heveslerimden dolayı verdiğim kararlar yüzünden acı çekmesini seyredecek gücüm kalmadı. bu daha önemli şimdi.
ilk defa sevenler; size tek tavsiyem bir kere sevin bir daha sevmeyin.
çünkü diğerleri ilk tadı vermeyecek ve siz onlarda hep ilk aşkın izlerini arayacaksınız.
sonrakilerde asla bu heyecanı bulamayacaksın. ilkler her zaman son olmaz, ama hep onunla kıyaslarsın sonrakileri. onun için doğru birisini seçin. muhtemelen ağzınıza da sıçılacak maneviyatta sikik sıpaya döneceksiniz bunu bilin.
