ilgi kişinin ayağının kavrma noktasına alışıncaya kadar gerekirse 1 saat kesintisiz debriyaja alıştırma yapması tavsiye edilir, ki bu işi hallettikten sonra trafikte debriyaj ve gaz git gelleri arasında kalıp arabayı savurmadan yol alabilsin. inanın bak ayağınız kavrama noktasına alışsın ondan sonrası çok kolay gelecektir. yok onu da yapamıyorsan (bkz: yarım debriyaj)
oha gidiyo buu, ve ben götürüyorum... bildiğin şöfor oldum ya, diye havalanırken fazla içerden dönüp kavşaktaki babaya çıktığımı hatırlıyorum. çıkarken de, ay bişey oluyoo? demiştim. evet oluyo tabi gerizekalı babaya çıktık!! hadi bakalım rasgele...
yanından geçen bir araba olunca "yanımdan araba geçti bak" diye çocuk gibi sevinmektir. sanki e5 e çıkmış yılların sürücüsü. heyecan verici ve zevkli bir bişeydir.
Yıllar önce bir yaz tatilinde dedemin evinin önündeki sokakta olmuştu. Babamı gaza getirdiler ve o da bize direksiyon dersi vermeye karar verdi. Ama babamın kendine özgü bir öğretiş tarzı var.
Bu debriyaj kafamı öyle karıştırdı ki. Dedim yerim deprşyajını. Bi kere basayım bi daha çekmeyeyim işte ayağımı. Hiç tam bırakmadan sürdüm, aferin çekti bi de bana.
Ama içime bi kurt düştü. Yahu dedim bundan ayağı çekmemek gerekse neden böyle bi pedal olsun. Akşam kapının önünde amcamı gördüm.
- Ya amca, biz şimdi bu debriyaja basıyoruz falan ya.
+ Evet?
- hiç bırakmasak nolur ki debriyajı?
+ balataları sıyırur atar hep!
- Hmmm. Tamam.
Balata ne demek onu da bilmiyorum. Bütün gece dua ettim allam yaramazlık yapmıcam bi daha nolur balatalara bişiy olmamış olsun diye.