sigara uzattı, aldım.
Tırnağının ucuyla bastir mentol patlasın dedi bu ışte bi bokluk var böyle sigara mi olur dedim.
Sanki çok sigara içiyorum da anlıyorum ya neyse.
Şu şaka sigaralarindan falan sandım.
Bastığım an elime elektrik gelecek de fırlatıp aticam o da ibne gibi gülecek.
Kafamda canlanan senaryoya gel aq.
Neyse aldı eline kendi patlattı bir de "bom" diye efekt yapıyor pust.
Bu da böyle bir anımdır heheh. Inş rezil olmamisimdir. Oldum mu kız?
Aha en sevdiğim başlık. Sözlük benimkiler anlat anlat bitmez ama en can alıcılardan bahsedersem birinde fal bakmıştım. Çok meraklı gibi görünmemek eğlence katmak için fal bakayım diye ısrar etmiştim. Birinde çorumlu da olabilirdik ahahaha dediğim çocuk çorumlu çıkmıştı. birinde istemsizce lafını bölüp senin burcun ne diye sormuştum. ilk buluşmada dondurma yeme istediğim ve daha niceleri... ilk buluşmalar vs ben.
irc de tanısılan bursa nın kalburüstü bir ailenin eşsiz kızı. Mcdonalds açılalı sanırım 1-2 sene olmuş. Menüde ne var kaç para nasılsa hiç bi fikrim yok. Ondan önce bursadaki ilk hamburgerciler - bursalılar hatırlar - panino ve burgys in ötesine geçmemiş bir fast food kültürü var. Neyse kendime göre fişek gibi giyindim. Kızı yeni görücem. Öyle msn, whatsapp falan yok. icq den gelen 12 kb lık fotolarla yetiniyoruz. Düşünün Fotoğrafı büyüttüğünüzde bir kız erkeğe evrimleşiyor. Öyle bir piksel var. Her neyse icq dan birbirimize söz verdiğimiz gibi buluşma saatinde orda oluyoruz. Kız dehşet hafız. Ben daha ortaokuldan çıkmış sivilceye upgrade olmuş hormonlarımla ilk merhabayı çakıyorum. Hoş-beş içeri giriyoruz. Menülere ayakta göz gezdirirken fiyatların farkına varıyorum ve diyorum ki biz yukarı çıkalım sen otur, ben bişeyler alıp geleyim. Ulan cepte kids menüyü karşılayacak para yok. Aklıma evdeki Mcdonalds takvimi geliyor. Hatırlarsınız cüzi bir para karşılıgında atıyorum 2005 yılının ay ay mc donalds ın tanıtımı, altında da cırt cırtlı şekilde kuponlar var. Ulan eve koşup gelsem kaç dakika sürer diye düşünürken kendimi koşarken buluyorum. Ev ile mc arası 10 dakika falan. Bi hışım eve giriyorum ve rahmetli babaannem görüyor, oğlum bu ne hal diye sormasına izin vermeden o ayın indirim kuponlarını yırtıp mc e geri koşturuyorum. içeri bi hışım girip kuponları uzatıyorum. Kasiyer kuponlara bakıp diyor ki mayıs ayının promosyonu milkshake!! Ah amq ne milkshake i! Rezillik. Yapcak bişey yok. Bari diyorum parayla da 2 hamburger alıyorum ve yukarı çıkıyorum. Devamını siz canlandırın. Dün gibi aklımda, en büyük travmalarımdamdır.
Kirpiklerimin güzel olduğunu belirtmişti.
Bunun üzerine ne diyeceğimi şaşırarak, "belki de sırrı meybıliynn" demiştim.
Kahkaha atmıştı ama yine de kötü bi durumdu.
hatuna "koluna fetö dövmesi yaptır." diye şaka yapmam. hatunun babasının zamanında fetöden içeri alınması. zırıl zırıl ağlaması. bir daha haber alamamak.
bi cumartesi günüydü. Galatasaray'ın maçı vardı ve bi abimle birlikte maça gitmek için nevizade'de buluşmak için sözleştik. hatunla görüşmeyi öne alıp hem onu görüp ondan sonra maça gidicektim. görüştük ettik her neyse telefonuma ''ben geldim nevizadedeyim'' diye mesaj gelince kıza dönüp tamam seninle işim bitti ben maça gidiyorum demiştim.
Cep telefonunun Türkiye'de yeni yeni yaygınlaştığı ilk dönemlerde bir tane Ericsson g628 vardı bende. Kızla ilk buluşmaya gideceğim ya karizma yapayım diye patronumun nokia 8110 telefonu ile değişip öyle gitmiştim. Ne mallık ama ha.
Twitter'dan bana istek atan bir kız vardı yazın. Sonrasında instagramdan da takipleştik. Bir gün kız arkadaşlarımla kafede otururken instagrama hikaye attım. 5 dakika sonra birisi arkamdan fotoğrafımı çekip hikayeme yanıt verdi, baktım o kız. (70bin öğrencili bir üniversitede şansa bak) işte cool cool cevaplar veriyorum şans işte falan diye. Neyse kızla konuşmaya başladık, iki gün içinde buluştuk. Saat 18:30'da Antalya'da bir kafeye oturduk, kızın arkadaşları da vardı. Beni tanıştırmak istemiş. 5 dakika oturup oradan başbaşa ayrılırken kız kasaya gitti kendi yediğinin içtiğinin fiyatını ödemek için. Neyse centilmenlik yapıp ben ödeyeyim dedim, kartı çıkardım. ikimizinkini ödeyecektim ki kasadaki şeref yoksunu adam piç piç sırıtıp beyefendi bütün masayı ödüyor dedi bana bakarak. Şok oldum bir şey diyemedim mecbur ödedik. Kız da şaşırdı ya niye böyle yaptın falan ben de dedim mecburiyet vs. Kalktık başbaşa başka bir mekana gittik. Neyse güzel sohbet muhabbet ve kız da içine kapanık değil. Biraz da fazla samimi diyebilirim. 3 adet mekan değiştirdik, hesaplar bana giriyor ilk buluşma olduğu için. Son mekana girdiğimizde çaktırmadan telefondan hesap bakiyeme bakayım dedim. Ulan bir baktım yediğimiz içtiğimizi karşılamayacak kadar para var. Müsaade isteyip tuvalete gittim arkadaşımı arıyorum: " murat param bitti abi kaç tane mekan değiştik göt gibi kaldım kartı kap gel." Evinde uyuyan arkadaş kalkıp benim için geldi ve ben çaktırmadan dışarı çıkıp kartı alıp geldim. Hesap yine bana girdi. Kızdan hakikaten etkileniyordum fakat buluşmanın boku çıkmıştı ve birden dedi ki hadi lahmacun yiyelim. Ulan saat 2.30 olmuş sen lahmacun diyorsun diyemedim tabi. Gittik onu da yedik kasaya gidiyordum kolumdan tuttu bunu bari ben ödeyeyim falan, içime su serpildi "peki ama bu seferlik" falan deyip ödettim. Sonrasında buluşmalarda yine ben ödedim, güzel zamanlarımız geçti 3 hafta kadar sonrası hazin bir olay ve ayrılık ama yapacak bir şey yok. Benim ilk buluşmalarda yaşadığım en büyük mallık da buydu gençler.
ilk defa buluştuğumuzda spagetti yedik ağzımızdan taşa taşa, oradan alışverişe gittik, oradan çıkıp maça gittik elimizde paketlerle, maçta yenildik diye sinirlenince çıkışta da içmeye gittik. içmeye gittiğimiz yerde paketleri de unuttuk, ertesi sabah paketleri almak için tekrar buluşup bara gittik, kapalı olduğunu görünce bari kahvaltı edelim diye çorba içmeye gittik. 5 yıldır böyle takılıyoruz işte.
ilk buluşmada değil de ilk tanışmada yaptığım ağır bir mallık var.
Mekandayım, işletmecisi ile oturup içiyoruz. 2-3 masa yanda bir kız var ama böyle efsane güzel. Bakarken falan içim gitti. Bir süre sonra bunlar kalktı, hesaplar ödendi. Kızın arkadaşları gitti, kız beraber oturduğum işletmeciyi tanıyormuş, bizim masaya geldi. Selamlaştılar, tokalaştılar ve oturdu. Sonraki diyalog aynen bu;
Kız: merhaba afiyet olsun.
Ben: merhaba, hoşgeldin. Adın neydi?
Kız: Hande ben.
Ben: olsun.
Olsun nedir be amk? 'Hay dilini sikeyim alkolik' dedim kendime ama olan oldu bir kere. Kız 'ben hande' diyor ben de 'olsun' diye cevap veriyorum.