bugün

buluşulan kişiyi otobüs durağına bırakmak fakat otobüs gelmeden gitmek.
buluşacağımız yere gittim. aradı, x yazısının altında olduğunu söyledi. ben de yazıyı aramak için havaya bakıyordum ama böyle tam olarak dik olarak havaya, bina veya yazı görebilecek şekilde değil. aynı zamanda kendi etrafımda dönüyordum. o sırada yanıma geldi. beni gördüğü ilk an böyleydi.

iyi, sakat herhalde deyip dönmemiş.
buluşma yoksa mallık da yok.
her şeye gülmek ve boş muhabbet açmak. bırakın bazen sessizlik konussun.
Hesabı ödemek.
https://m.youtube.com/watch?v=4GkDRIvFoic
Patavatsizlik yaparim genelde.
Kizlari hep su koltukta mi sikersin? Diye sormustum. Bana neyse aq. Ama cok klise ya. Bak hala kendimi hakli cikarmaya calisiyorum... Neyse o yuzden ilk bulusmalardan nefret ederim. Basbasa kalmak istemem. Kesin baska malliklar da yapmisimdir ama hafizaya almiyorum cringe momentlari artik.

Eeit: ev degil lan olm ofisi ofisi.

Edit: bi daha gorusmedi benle mk. (bkz: random)
ben: -
kız: +

+ e nasıl buldun beni? resimlerdeki gibi miyim?
(kız baya güzel bu arada)
- hiç seksi değilsin!

salak! vurmak istediğin kıza bu söylenir mi lan!
2-3 hafta önceden sözleştik kahve içmek için,
buluşma günü geldi ve bana dedi ki sana dünyanın en güzel kahvesini içireceğim
menü geldi ve limonata istedim,
çok yazık oldu o an çoooooooook
çocugun boyu uzun olunca tokalasalım derken çenesine kafa atmış olmam.
ilk buluşmada değil de ilk tanışmada yaptığım ağır bir mallık var.

Mekandayım, işletmecisi ile oturup içiyoruz. 2-3 masa yanda bir kız var ama böyle efsane güzel. Bakarken falan içim gitti. Bir süre sonra bunlar kalktı, hesaplar ödendi. Kızın arkadaşları gitti, kız beraber oturduğum işletmeciyi tanıyormuş, bizim masaya geldi. Selamlaştılar, tokalaştılar ve oturdu. Sonraki diyalog aynen bu;

Kız: merhaba afiyet olsun.
Ben: merhaba, hoşgeldin. Adın neydi?
Kız: Hande ben.
Ben: olsun.

Olsun nedir be amk? 'Hay dilini sikeyim alkolik' dedim kendime ama olan oldu bir kere. Kız 'ben hande' diyor ben de 'olsun' diye cevap veriyorum.

Türkçe öğretmenini sikeyim alkolik.
osurmak.
ilk buluşmada kızın bana yemek yerken öpüşmemiz gerekiyor mu demesi ve benim acelesi yok demem. bir daha buluşma olmadı.
Saçmaladım konuşurken yüzüne falan bakamadım. Garip bi buluşmaydı o zaman hissetmişim aşık olacağımı.
Hesabi ödeyip 16 lirada mal gibi bahşiş bırakmak. Kiz da ondan sonra buluşmadı zaten. Mallığa ne çare.
Hesabı ödemek.
çok sertsin, feministlere benziyorsun demiştim kız bi daha görüşmeyelim dedi. halbuki ben böyle kızları daha çok seviyordum.
Kafede otururken telefonu cepten çıkarıp masaya koymak ama cepten çıkanın telefon yerine nal gibi Beko tv kumandası olduğunu fark etmek.
normalde pek sık alkol almayan biriyle şarap içmek.
bir de üstüne biraz fazla içti.
sonrası rezillik tabi.
ilk defa buluştuğumuzda spagetti yedik ağzımızdan taşa taşa, oradan alışverişe gittik, oradan çıkıp maça gittik elimizde paketlerle, maçta yenildik diye sinirlenince çıkışta da içmeye gittik. içmeye gittiğimiz yerde paketleri de unuttuk, ertesi sabah paketleri almak için tekrar buluşup bara gittik, kapalı olduğunu görünce bari kahvaltı edelim diye çorba içmeye gittik. 5 yıldır böyle takılıyoruz işte.
ilk birkaç cümleden sonra iki tarafın da sessiz kalması. Bu çok yanlış birşeydir. Sakın yapmayın!
Twitter'dan bana istek atan bir kız vardı yazın. Sonrasında instagramdan da takipleştik. Bir gün kız arkadaşlarımla kafede otururken instagrama hikaye attım. 5 dakika sonra birisi arkamdan fotoğrafımı çekip hikayeme yanıt verdi, baktım o kız. (70bin öğrencili bir üniversitede şansa bak) işte cool cool cevaplar veriyorum şans işte falan diye. Neyse kızla konuşmaya başladık, iki gün içinde buluştuk. Saat 18:30'da Antalya'da bir kafeye oturduk, kızın arkadaşları da vardı. Beni tanıştırmak istemiş. 5 dakika oturup oradan başbaşa ayrılırken kız kasaya gitti kendi yediğinin içtiğinin fiyatını ödemek için. Neyse centilmenlik yapıp ben ödeyeyim dedim, kartı çıkardım. ikimizinkini ödeyecektim ki kasadaki şeref yoksunu adam piç piç sırıtıp beyefendi bütün masayı ödüyor dedi bana bakarak. Şok oldum bir şey diyemedim mecbur ödedik. Kız da şaşırdı ya niye böyle yaptın falan ben de dedim mecburiyet vs. Kalktık başbaşa başka bir mekana gittik. Neyse güzel sohbet muhabbet ve kız da içine kapanık değil. Biraz da fazla samimi diyebilirim. 3 adet mekan değiştirdik, hesaplar bana giriyor ilk buluşma olduğu için. Son mekana girdiğimizde çaktırmadan telefondan hesap bakiyeme bakayım dedim. Ulan bir baktım yediğimiz içtiğimizi karşılamayacak kadar para var. Müsaade isteyip tuvalete gittim arkadaşımı arıyorum: " murat param bitti abi kaç tane mekan değiştik göt gibi kaldım kartı kap gel." Evinde uyuyan arkadaş kalkıp benim için geldi ve ben çaktırmadan dışarı çıkıp kartı alıp geldim. Hesap yine bana girdi. Kızdan hakikaten etkileniyordum fakat buluşmanın boku çıkmıştı ve birden dedi ki hadi lahmacun yiyelim. Ulan saat 2.30 olmuş sen lahmacun diyorsun diyemedim tabi. Gittik onu da yedik kasaya gidiyordum kolumdan tuttu bunu bari ben ödeyeyim falan, içime su serpildi "peki ama bu seferlik" falan deyip ödettim. Sonrasında buluşmalarda yine ben ödedim, güzel zamanlarımız geçti 3 hafta kadar sonrası hazin bir olay ve ayrılık ama yapacak bir şey yok. Benim ilk buluşmalarda yaşadığım en büyük mallık da buydu gençler.
Cep telefonunun Türkiye'de yeni yeni yaygınlaştığı ilk dönemlerde bir tane Ericsson g628 vardı bende. Kızla ilk buluşmaya gideceğim ya karizma yapayım diye patronumun nokia 8110 telefonu ile değişip öyle gitmiştim. Ne mallık ama ha.
bi cumartesi günüydü. Galatasaray'ın maçı vardı ve bi abimle birlikte maça gitmek için nevizade'de buluşmak için sözleştik. hatunla görüşmeyi öne alıp hem onu görüp ondan sonra maça gidicektim. görüştük ettik her neyse telefonuma ''ben geldim nevizadedeyim'' diye mesaj gelince kıza dönüp tamam seninle işim bitti ben maça gidiyorum demiştim.
hatuna "koluna fetö dövmesi yaptır." diye şaka yapmam. hatunun babasının zamanında fetöden içeri alınması. zırıl zırıl ağlaması. bir daha haber alamamak.