Karşısındaki erkeğin buluşma esnasında yaşanan muhabbetler ve izlenim sebebiyle kafasında oluşabilecek tüm sorunları peşinen gidermek adına mantıklı bir hareket yapan kızdır.
O saatten SOnra uyuşuyor muyuz, güzel mi, ne düşünüyor Faslı bitiyor tabi erkeğin kafasında.
kız mini etek giymeyi seviyordur. hele bi de yaz aylarındaysa kendisini pantolon lanetine bulaştırıp acı çekmesine gerek olmadığının farkındadır. normal bir ilk buluşmaya giden kızdır yani, bunun altında farklı anlamlar aramak nasıl bi işsizlik acaba.
gideceği mekan mini etek giymeye müsait olan kızdır. güpe gündüz sade bir mekanda giymişse ve orası sahil kenarı da değilse paranı yemek istiyorum diyen kızdır. dikkat edilmesi gereken kişiliktir. son ihtimal de buluştuğu kişiyi başka türlü etkileyemeyecek kadar çirkindir.
minik etek ile gelen kız ile türbanla gelen kız arasında fark yoktur lakin iş yürektedir. kendini biliyorsa avucunuzu yalamanıza sebep olabilir. unutmayalım her türbanlı namuslu her mini etekli orospu değildir önyargısız günler.
erkeğin gözünde pek iyi iznelimler bırakmıyacak kızdır. ilk buluşmada mini etekli bir kız gören erkekte libidolar tavan yapar, üreme hissi ağır basmaya başlar ve o erkeğin gözünde çok farklı bir konuma yerleşirsizin.
bu elim hadise bir defada benim başıma gelmişti. ilk buluşma değildi gerçi ikinci buluşmaydı fakat ilk buluşmadan daha tesirli etkiler bırakır bu ikinci buluşmalar diye düşünenlerden olduğum için bayağı bir arıza olmuştu.
neyse efenim,
bundan yıllar önce bir akşam üstü evimin yalnızlığıyla baş başa kalıp kafa dinliyorken, zıııırrr diye öten telefonuma elimi uzattım. bu dingin huzurumu bozan telefonun ekranında gördüğüm isim sevdiğim bir arkadaş olduğu için şıp diye açtım telefonu (normalde bakmazdım).
hadi kalk çık dışarı bilet aldım falan yerde konser var gidelim davetine olumlu karşılık verince kendimi dışarı attım. hava kararmak üzere. dışarı çıkınca aynada kendime doğru düzgün bakmadığımı anımsadım. üstümdeki kazağa baktım ters falan giymiş olabilirim endişesiyle (yapmadığım iş değildi) baktam etiket arkada oh tamam mis gibi. taksiye atlayıp malum yere varınca arkadaşla buluştuk. bana ayrılan yere geçip oturmadan önce bir grup kızla tanıştırıldım. onlar arka sırada dizilirken biz onların önündeki koltuklara kuruluverdik. benim aklımda hala kazak var ulan ya ters giyseydim. neyse arkamda oturan gurubun içerisindeki kadınlardan biri hayli dikkatimi çekmişti. siyah uzun saçları, hafif çekik derin, anlamlı ve oturaklı bir şekilde bakan gözleri, nispeten uzun boyu (ortalamanın üstünde) güzel giyimi vs. ile hemen farkını belli ettiriyordu.
biz önde oturup çeşitli konularda konuşurken arkadan arada bir çeşitli sorular yöneliyordu. ulan ben utangaç bir adamım işte. hemen kızarıp bozarırım sormayın bir şey diyesim geliyor ama yok fayda etmiyor. iç sesimi kimse duymuyor kendi ruhumlu derin monologlara dalıyorum. böyle anlarda laflarıda karıştırıp dururum. hakimiyetimi kaybederim saçmalarım. hal böyle olunca iyice can sıkıcı bir şekle bürünür ortam. derken o günü atlatıp evime doğru yola koyuldum.
fakat kadın kısmı durmaz. hemen telefonunm çalıyor hımmmm beğendiğin var mı? yok diyorum. sonra e neyse aslında şu hımmm fenda değil derken, ses evet o seni çok beğenmiş diyor. iyi güzel derken iletişimi sağlayacak kanallar açılıyor. haftası yok ilk görüşme sağlanıyor gayet başarılı. bu diyemiyorum ama hani umutta yok değil. yine gayet iyi biri duruyor karşımda.
derken 3-5 gün sonra tekrar bir buluşma ayarlanıyor. evdeyim bu defa gayet bakımlıyım. bütün her şey tam taklavat. kendimi sokağa atıyorum. camlarda falan bakınıyorum evet evet iyisin vs. buluşma noktasına doğru giderken ileride kalabalığın içinde bir hatun görüyorum. bu ne lan!! bu memlekette böyle kadın hiç görmedim vallaha. ufff nasıl giyinmiş diye kendi kendime söyleniyorum. yalnız benimle birlikte 25-30 kişilik bir sığır grubu daha başını çevirmiş o yöne doğru bakıp geviş getiriyor. lan hatun harbiden taşmış. ince uzun bacaklar, hafif geniş omuzlar, belinin yayı, gayet dik bir vücut... yok yani. iyice yaklaşınca buranın buluşma noktası olduğunu farkediyorum ve höss höss kendine gel derken bu defa kadının yüzüne bakıyorum. oha donup kalıyorum. bu benim sevgili adayım. yaklaşıyoruz. öpüyorum. öpüyor.
öteki grup dağlıyor selvilere doğru gidiyorlar. mera var ileride orda otlanmağa çıkıyorlar. bizde beriki tarafta duran çayıra doğru koyuluyoruz. ilk 5 dakika gayet normal karşılıyorum. aslında bu etek vs. gayet normaldir benim için. yok yani şimdi yazar hikaye dışına çıkıyor. ama cidden normal karşılıyorum. fakat biz erkeklerin rahatsız olduğu farklı durumlar vardır. mesela, yüzüne, gözüne, güzelliğine bakılsın ama bir kadın miniyi çekip geldi mi o bacaklara odaklanan gözler yanındaki adamın götüne atılan parmaklar gibi duruyor. durumu bu kadar açık ve kabaca olmasada karşı tarafa izah etmeye çalıyorum. neyse o gün sona ermeden başım ağrıyor (ciddi ciddi ağrımıştı) eve gitmem gerek deyip ayrılıyoruz.
günlük yaşantısında da mini etekle geziyorsa gayet doğaldır o bayan için, faklı bir anlamı yoktur. ve durum buysa ilk günden altınıza yatacağını sanmayın.
