toplumun etiketlemesine rağmen ilk buluşmada sevişen her kadın ya da erkek kaşar ya da “ıssız” değildir.
bazen biriyle tanışırsın, muhabbet yürür sonra evine gidersin ve olaylar gelişir. bazen sadece bırakmak, müdahele etmemek ve akışa teslim olmak istersin.
çok görmüşsündür seni yatağa atmak isteyen, çok görmüşsündür onca birbirini tanımandan sonra ihanet eden.. ve dersin kendi kendine “aksın bakalım” diye.
toplum baskısını hiçe sayan bireyler üzerinde inanılmaz keyifli bir etkisi vardır. çünkü herhangi bir beklenti ile birşey yapılmadığı için ilginç ve güzel bir tadı vardır.
o kadar uğraş, çaba, kavga, dövüş konu içerikleri yüzeyde başka gözükse de gerçekte sonuç olarak sevişmek olduğu için üç günlük dünyada bu çifti yıpranmaktan kurtaracak ve sadece gerçek sorunlarda karşı karşıya gelmelerini sağlayabilecek eylemdir.
Nikâh defterini görmeden olmamalı, ne bu hız. Hızlı koşan cabuk yorulur. Kızlar için de erkekler için de biraz fazla sanki. Özellikle kızlar bu yanlışa düşmesin.
Mümkündür ama tavsiye edilmez. Zira sıra ona da gelecektir ama öncelik bu olmamalı.
Başlığı okuyunca aklıma ciddi flört ettiğim ilk ilişkim geldi. Tam dört ay pasatanelerde, kafelerde karşı karşıya oturmuş sırf sohbet etmiştik. Sevişmek bir kenara elini bile tutmamıştım. Nereden nereye.
ilk bulusmada sevisecek kadar guveniyorsunuz sonra basiniza bela oluyor bulustugunuz adam.sonra guven kale gibidir vs diye facebook aforizmasi kasiyorsunuz.
Bu kadinlarin bazilarinda cidden akıl mekani terk etmiş.
