babama, imleci kastederekten, mouse'u yukarı çek dememle mouse'un tabanını bilgisayar masasından keserek havaya kaldırmasıdir.
şimdilerde kendisi mynet king odalarında fırtına gibi esmekte, hey gidi.
97 de internet yok tabi bizim evde. ama bir umut ile internet simgesine tıklardim. microsoft amca internetli pc yollamistir diye. her defasinda çevirmeli telefon simgesi gelirdi ve ben hayata küserdim.
"anneee bilgisayarın kasası ısınmış, kapatayim artık değil mi?"
+"aman kapat yavrum, daha 1. taksiti ödemedik allah muhafaza."
(bkz: ne günlerdi be)
ben pc aldırdığımda çarpıdan kapandığını setup.exe den yüklendiğini biliyordum, sonra merakla hiç pc yi bozmadan (yok kullanıcıları silip c yi erişilmez yaptım bu merak başımda patladı pc fetret devri yaşadı ve 1 yıl kullanılamadı)
kullandım şimdi de pc tamir ediyorum ve msconfig olsun bana küfreden yazarın ev adresi olsun, hatta zorlarsam kimlik bilgileri falan rahatça öğrenebiliyorum.
facebook hesabı ele geçirmekten e posta ve google devirmekten artık yoruldum.
faturayı getiren postacı (evet o zamanlar postacılar getiriyordu faturaları) kapıyı çaldıktan sonra babamın kapıyı açması faturadaki yeküne bakması ve akabinde çakan şimşekler. gerisini hatırlamıyorum
c diskindeki windows klasöründe ne var ne yok araştırmıştım binlerce dosya belki işe yarar bir şey çıkar diye bir umut uğraşmıştım ama nafile. ilk alınca oyun internet falan yoktu boş bir teneke gibiydi ama binbir zorlukla ağlamayla aldırdığım pc yi kullanmam gerekiyordu ben de bu eylemi yapmıştım.
ilk açılış sayfasına gidene kadar geri tuşuna bastıktan sonra tarayıcıyı kapatmak.
kotan gitmesin diye internetten resim indirmezdim. tarayıcıdan resmi açar, parça parça ekran görüntüsü alarak paintte birleştirirdim.
ama eskidendi o günler, şimdi aylık en az 500 gb torrent downloadım var...
yıl 1999 ilk bilgisayar alınmış eve. fiyatı tam 1100 dolardı. pentium III 650mhz... tv kartı bile var. ne makina o zamanlar. bir hevesle oyun falan oynamak istiyorum. sabah bir uyandım evde voltaj düşük, elektrikler bir gidiyo bir geliyo acayip canım sıkıldı. açmam lazım benim bu bilgisayarı. bilgisayarın arkasına baktım güç kaynağının arkasında 220 volt - 110 volt düğmesi var. çocuk aklımla dedim 220 voltta çalışmıyorsa 110 voltta çalışır belki. aldım 110 volta bastım açılış tuşuna ışıklar yanar söner gibi oldu ama bilgisayar açılmadı tabi. neyse çaresiz vazgeçtim. sonra elektrikler geldi. ben heyecanla koştum bilgisayarın başına ve açılış tuşuna bastım. basmamla bilgisayardan bir patlama sesi... ve dumanlar yükselmeye başladı. tabiki güç kaynağını 110 voltta unutmuştum. 220 voltu verince makine patladı. bilgisayar aynen geri gitti. anakart, güçkaynağı yanmış. iki hafta bilgisayarın gelmesini bekle. bunun gibi mallıklardır.
Olmayan mallıklardır. Zira ilk bilgisayarım olduğunda o kadar geçti ki... Yani çocukken falan bilgisayarım olmadı. Baya 23 yaşından sonra bilgisayarım oldu. O vakitten sonra da zaten üzerine titriyorsunuz, sakınıyorsunuz... Sakına sakına kapağını açıyorsunuz.
Commodore 64. Abim ilkokul 2 demek kk ben okula gitmiyorum hayal meyal hatirliyorum. Babam almanya ya gidip almisti turkiye de satista yok o zaman. Neyse load return play oynayip duruyoruz. Komsu cocuklari durur mu abimle tum gun oynuyorlar. Oynamasinlar ben oynayayim diye joystick i kirip ust kismini alip oynamaya calismistim. Sonra evde hep pc oldu zaten. Windows 3-1, 95, 98 falan.
işlemcinin nasıl birşey olduğunu merak edip yerinden sökmem ve takarken ters takmaya çalışıp işlemci üzerindeki pinleri kırıp işlemciyi piç etmekten daha büyük mallık yoktur iddaa ediyorum.
Hopörlörün jakını ses kartına takmayı unutup, makineden ses gelmiyor diye saatlerce uğraşmak ve akabinde (win95) cihaza format atmak suretiyle tüm driverlari mundar etmek. Format bittikten sonra yerde duran jakı görüp küfür etmiştim.
Not:win95'e format atmak ve tum driverlari kurmak 2-3 saat arasında sürüyordu.
Abim quake 3 oynardı, ben de asiste ederdim. Biraz da garson olarak kullanırdı beni yalan olmasın. Neyse; bir akşam babamin bir arkadaşı yemeğe gelmişti. Gelmişken de bu oyunu açıp birkaç tane hile girmişti. Bize de soylemedi tabii. Abim bi sevindi, mutluyuz, karakterimiz hiç ölmeyecek oyunda.
Sonra ben çıkıyorum sahneye; odada bilgisayarla yalnız kaldığım bir vakit elektriğe yazık, kapatayim ben bunu zaten geç oldu dedim ve kapattim bilgisayarı. Haliyle hileler vs. hepsi gitti. Abimle çok iyi kavga ettik. Babam bu ekonomik davranışımdan gayet mutlu oldu.
Olay hala unutulmadı, periyodik şekilde konumuz oluyor.
çubuk mikrofona saçma sapan kahkaha, haykırış, çığlık, geğirme, öksürme aklınıza gelecek her türlü malca sesi kaydedip yüksek sesle dinlemek. komşulardan biri napıyorsun sen demişti, utancımdan bir daha kayıt almadım.