gizli bakışmalar, gizli konuşmalar, duyarlarsa mahvolduk korkusu, romantizmden uzak laflar, çocukça oyunlar, düşünüldüğünde gülümseten yapılmış saçmalıklar eminim hem sizin akıllınızın bir köşesinde hem onun aklının bir köşesinde ölünceye kadar durucaktır.
yanına çağırınca tuvalete kaçtığım, benim için rutin bir ana okulu gününden bu olayla çok farklılaşan gündür. ben gelin, o damat olacakmışız oyunda sonradan bana söylenenlere göre. gelinlik bir kaçınca pir kaçıyor aq*.
Ankarada ki mesrutiyet caddesin de otobus beklerken saçım agzima girmis farkinda degilim. Eliyle onu cekip sacimi duzeltmisti. Ne zaman aklima gelse bu sahne aklima gelir. Benim icin cok ozeldi nedense.
Aşkale posta müdürü nün kızı Selma'dan aklımda kalanlar; mısır püskülü gibi uzun saçları ( küçük ev deki gözleri görmeyen kızın saçları gibiydi ) teneffüste el ele tutuşup okulun dibindeki bizim eve koşarak gitmemiz sonra annemin hazırladığı salçalı ekmek dilimlerini kaptığımız gibi gerisin geri okula koşmamız..o yaz tatili sonunda babasının tayininin Oltu'ya çıkması..benim buna çok üzülmem.. oltu uzak mi diye anneme sormam. mesafenin uzak gelmesi..ve ertesi sene de babamın tayininin Edirne'ye çıkması.