üzerinden ne kadar aşk geçerse geçsin unutulmazdır.ilk defa sarılır,öpersin,elin başkasının eline ilk defa dokunuverir,ilk hayalkırıklarını tadarsın zamansız,ilk acıyı çekersin,ilk defa terk edersin veya edilirsin.kalpten silinir belki ama hafızada iz bırakır.
birincisi o incecik, o dal gibi kız,
şimdi galiba bir tüccar karısı.
ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
ama yine de görmeyi çok isterim,
kolay mı? ilk göz ağrısı.
orhan veli
unutulması gerçekten zor olan.
farklıdır ilk aşk. ilk heves, ilk heyecanın yaşattıkları çok ayrıdır insana. yeni aşklarda dahi özlemle hatırlanır o günler.
her insanın hayatında unutulmayan bir kalp çarpıntısı... aşkla tanışmak, kalbin ilk tik taklarını duymak. sevmek, delicesine sevmek. sonunu düşünmeden, korkmadan tüm cesaretinle sarılmak aşka. hafızaya kazınan bir mühür. zaman yolları ayırsa da "ne günlerdi bee" diyerek yad etmek geçmişi.
belli belirsiz aklına gelir. hiç ummadığın anda ummadığın yerde. belki bir şarkı belki bir koku ya da gördüğüm saçma sapan bir şey. bi anda aklının en derin en çıkılmaz köşesine düşer ve düşünürsün. yaşadıklarını güzel şeyleri onu hatırlatan herşeyi. ''en büyük aşkım olduğu için mi ilk aşktı''. düşünür durursun hep ama bilemezsin gerçeği nedeni sonucu...
hayatta tadılan ilk yenilgi olmasıyla beraber kabullenilen ilk yenilgi de olmalıdır. insanın hayattaki her şeyini kaybetmesi bakımından, tutulan borç defterinin büyük bir alevin içine atılması hissi yaratsada susabilmenin asaletini yaşadığınız takdirde yalnızlığının büyüklüğünüde yaşıyacağınız olaydır..
hiç unutulmayan aşktır. sanki yıllar sonra yine göreceksin onu ya da onunla evlenecekmiş gibi gelir insana. ama uzaktadır ne numarası ne adresi vardır elinde. ilk aşk imkansız olmaya başlamıştır. en güzeli en temizidir...
ilkokul yıllarıdır arı mayalı silgi kokusudur sen şu kıza teklif edmezsin diye arkadaşlarıyla iddaya giren bir çocuğun kaydıraktaki kıza ilk bakışıdır ne oldugu bılınmez kestırılmez ama bulunmak istenır güzeldir sonra çocuğun babası baska bır şehre atanır kız ile çocuk hiç görüşmez unutulur sanılır ama hep anımsanır.......
ilkokul 5. sınıfta tanıştığım ve tadı hala damağımda kalan dünyanın en güzel duygusu. hayır aşık olduğum kız da o kadar ahım şahım güzel bişey değil ama naparsın *gonul ota da konar boka da. ilk aşk bahçeden güller çalıp gizlice evinin kapısının önüne bırakmaktır. **
sırf aşkını görebilmek için yolunu yarım saat uzatıp evinin önünden geçmektir. *
seneler sonra sözlüğe entry girerken düşünürsünüz ne saf duygularmış diye. şimdi sıçıp sıvanmış duygular o zaman gerçekten de varmış diye...
ilk aşkınız ilk cinsel ilişkiye girdiğiniz kişiyse etkileri ilerleyen yaşlarda çıkabilir, aşk bittiğinde ulan millet her telden çalıyor tek salak ben miyim deyip başkalarıyla aldatmanıza sebep olabilir. *
hiç bir zaman unutulmayacak olan aşktır. yıllar geçer, gelenler olur, gidenler olur; ama ilk aşkın gölgesinede yaşanır hepsi. gelirler giderler ilk yaşanmışlıkların yeri kutsaldır.
--spoiler--
ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
--spoiler--
ve bazen çaresizliktir, bağlandı elim kolum neyleyim.
-sıcak italyan filmlerine benziyor- demektense, bir italyanın, bir italyan yönetmence çekilmiş buna benzer bir film izlediğinde -hımm sıcak türk filmlerine benziyor- demesini tercih ederdim, gibi garip düşüncelere daldığım film...
hayır...yalan söyledim.üzerinden zaman geçtiği için böyle bir şey yazdım.filmi izlerken ve veya bittiğinde aklıma gelen tek ama tek şey ,,evet tahmin ettiğin gibi...
"Şimdi ben oldum yeniden
Kaçıncı kez yitirdiğim bulduğum
Kardeşim kadar eski bir sokakta seni gördüm.."
onca zaman yürüyerek aşındırdığım o kaldırımlar konuşuyordu sanki..sadece taşlar değil yüreğim aşındı birden..
"Seni mi gördüm, çözüldüm geçmiş gibi
Bir karanfil açmış gibi yakamda
Kokladım yalnızlığımı, acıdım kendime sana.."
bir yerlerden tanışıyor gibiydik aslında, en yakın tanığımız; geçmişten..dün ki gibi, beş sene önce ki gibi, on sene önce ki gibi gülümsüyordu yine gözlerin..
"Bu dünya naylon, anlamak güç
Bırak yıkasın içimizi geçmiş.."
kap bir şarap hadi! leylak kokan bahçelerin gizli kuytularına dalalım yine..kaybolayım ellerinde, gözlerinde, ruhunda..
platonik olur,uzaktan seversiniz,yanınızdan geçtiğinde ölecek gibi olsanız da belli etmezsiniz,çocuksunuzdur,temizsinizdir.ilk aşk her daim özlenendir.
platoniktir. tanımazsın çoğu zaman. uzaktan uzağa, ılık ılık seversin. en büyük lüksün göz göze gelmektir. en büyük lüksün en büyük mutluluğun olur. seversin ama ılık ılık; sezdirmeden.
kalbin ağzından çıkacak gibi olur kimi zaman. bazen de nefessiz kalırsın. dönüp bir daha, bir daha bakarsın "acaba bakıyor mu?" hem belli etmek istersin, hem rezil olmaktan korkarsın. yatmadan önce düşündüğün her şey tek bir özne etrafında şekillenir: "o". o olur bütün hayatın. defterlerine en yakışan kelime o'nun adıdır. isminin o'nun soyadının yanında nasıl olduğuna bakarsın. sonra, aynadaki görüntünüzü düşlersin yan yana. yüzünü hatrına getirmeye çalışırsın. dudağının üstündeki ben sağda mıydı solda mı? seversin ama ılık ılık; kendi içinde.
sonra bir gün o'nu biriyle görürsün. başka biri... senin fotoğrafını çalmıştır. senin sevdiğini çalmıştır. sen o'nun bir gülümsemesini yakalamak için can atarken diğeri o'nun gülümsediği olmuştur. seversin ama kırmızı kırmızı; kanarsın. ağlarsın ama hüngür hüngür; saatlerce.
sonra bir gün yepyeni bir güne açılır gözlerin. kalbindeki boşluk dışında bir şey kalmamıştır. acırsın ama hafif hafif. zamanla geçer. küçülse de kaybolmaz ama boşluğun. umut edersin arada; belki başka zaman, başka yerde...
