o kişi ile evlendiğinizde mutsuz olunan şeydir.
aşk meşk yalan işler. küçük yaşlardasındır. yapacak bir işin yoktur yaz tatilidir ve hormonların yeni uyanmaktadır. ne yapacaksın? aşık olacaksın. kavuşma, elde etme durumu da olmadığı için, devam eder. budur.
o sallana sallana yürürken uçuyor olarak gördüğümdür. nefes alıp almadığımı unuttuğumdur. neyse de çok berbattı be sözlük ben onu seviyordum, onun en yakın arkadaş beni ilk aşkım içimde kaldı diyebilirim.
yıllar sonra aldığın bir nasılsın mesajı dahi kalp atışını hızlandırır. işte bu ilk aşkın kudretindendir. ilk aşk ve son aşk her zaman güzel yaşanmalı.
ilk defa asik oldum sanirim. sanirim diyorum cunku nasil asik oldugunu bilebilir ki insan? ne kadar seversen sev hep bi tIk fazlasinin olabilecegini dusunur gibi sanki. ya da ayri dusunce anlar aslinda asik oldugunu ya da oncekilerle kiyaslar. ama sundan eminim ki asik olmak o kisi sizinleyken gozlerinin icine bakip asik oldugum kadin diye dusunmek ve aninda sunu da aklina getirmek onunla ayrildik ve o artik bir yabanci. iste o an tum kalbinizle yo dostum yoo ben onu cok seviyorum deyip sarilin ona ve yanlis yapmayacak kadar cok sevin. ben ilk askimi yasiyorum.
çocukça, aşkımızın en saf halini beslediğimiz, bunu ilk idrak ettiğimiz an heyecandan dizlerimizin bağlarını çözen aşk.
unutulmaz derler ya, gerçekten öyle.
yıllar sonra aşık olduğunuz o insanın sizin ona aşık olduğunuzdaki yaşta dünya tatlısı çocukları olduğunu gördüğünüz zaman o en saf haliyle hissettiğiniz duygu bi anda beliriverir.
yeniden o yaşlara gitmek, yeniden onunla sokaklarda oynamak istersiniz.
düşüp dizinizi yaraladığınız zaman onun gözlerindeki endişeyi görebilmek için yeniden düşüp dizinizi yaralamak istersiniz.
ilk aşkın acısı da bu oluyor sanırsam, gerçek anlamda acı ve dizinizdeki yara izi.
ilkokul ikinci sınıfta başlayan aşkım kuşkusuz. Okulu sevdiren aşktı o derece yani.
Çocuktum ama yine de kabul edemedim onu ailemi düşünerek. Bir matematik dersinde söyledi bana sevdiğini birkaç yıl sonra. Bir şey diyemedim diyemiyordum nasıl kırabilirdim ki onu Kalpli kağıtlara notlar yazarken bana. Sonuç olarak bir şey söyleyemedim ve kendiliğinden kapandı mevzu. Hiç konuşmadık daha sonra da.
Yıllar geçse de unutamadığım aşk. Bir şey yaşamadık evet belki de bu onu özel kıldı. Çok saftı çok güzeldi be.
Ben küçükken öyle aşk yaşamadım. Yaşayacağımı şu yaşımda doya doya yaşıyorum. Üniversite aşkı işte. Bol öpüşmeli. Ege Üniversitesi işte ne yaparsınız. aslında şikayetçi değilim aşkımdan.
sanıldığının aksine unutulan aşktır. bunu da ilk aşkıyla 4 yıllık bir ilişki yaşamış biri olarak söylüyorum. her şey geçip gidiyor, çok abartmamak lazım.
Hiç unutulmayandır. Bazen aklına gelince insanın yüzünde bir tebessüm belirtendir, güldürendir bazen. bazen kızdıran, bazen ağlatandır. ilk aşk güzeldir ey sözlük, güzeldir.
ilk askim su anki askim diye dusunuyorum son zamanlarda.
nedir ilk ask? gercekten bir siralama midir? yoksa paylasmanin verdigi bir aitlik hissi midir?
eger ilk kez bu kadar seviyorsam, ilk kez bu kadar asik oluyorsam, ilk kez bu kadar kiskaniyor ve sahipleniyorsam, ilk kez gozumu kapadigimda onunla kendimi ayni karede yasli goruyorsam
kronoloji onu ilk askim yapmaktan alikoyabilir mi?
bazen düşündükçe utandırır. evet benim ilk aşkım babamın arkadaşıydı. ilk büyük travmamı ondan yaşadım. kendisi annemin kankisi olan nesrin'le nişanlıydı. ben daha gençliğinin baharında ( 4 yaşında ) bir kızken o kart nesrin'i kendine zevce diye seçmişti. hele aşlarını gözlerimin önünde yaşamaları beni bitiriyordu. maalesef ben onların aptal ilişkilerinde parka götürme bahanesiyle kullanılıp sevgiliyle buluşulan küçük çocuktum. taa ki benim bizim ev telefonundan nesrin'in hasan'ımı aradığı sırada telefonu kapatıp ' haşandan uzak dur ' tehditime kadar. sonra ne mi oldu? hiç bir şey değişmedi anasını satıyım. annemler bir kahkaha attı. hasan akşam bana çikolata alıp parka götürdü. bir de evlendiler ki sorma. neyse çabuk atlattım bu krizi çünkü kreşte kaan diye haşan'dan çok yakışıklı bir çocuk vardı. neyse o konuya girmeyeceğim şimdi*
An itibariyle hisettiğiniz aşk değilse önemsizdir.
Çok abartıyorsunuz bazı şeyleri sözlük ahalisi, "ilk senin gözlerinde gördüm gökyüzünü, yıldızlara ilk o zaman bakmışım.." tarzı - bu arada bunu yazarken sağa sola kafamı salladım, yani "Yav he he" "Bah hele bah" diyen bir tonda - edebiyatlara gerek yok.
Doğru olabilir. Ama artık önemi yok demek ki. Önemi olsa hala orada olurdu.
Değil.
Yani bitmiş.