çocuksal duygularla beslenen ilkokul heyecanıdır. ne fırlamalıklar yaptırır, ne şamatalar döndürür, ne maymun eder erkeği. kızlarda ise yakışıklı bir öğretmendir.
unutulmaz zamanlardır, ilktir. emeklilik yaşlarında kır saçlı bir amcaya bile dönüşse adam, evin bahçesinde parlatılan bir-iki duble rakı ve fonda ki mazi şarkılarıyla akılda koşulsuz belirecek ilk hatıradır heralde.
'güzel kokulu birçiçek ismine benziyordu adın, kokladımm.hep duygulu çalmıştır gitar, buğu tutmuştur camlar. bir zaman çekip gidecektin,bir zamanlar gittin,ahh o zamanlar,ne zaman dönüp baksam çirkinliğimi yıkar güzelliğin'
her ilişkinin adını aşk koymak büyük aptallık.. ilk kez kime aşık olduğumu biliyorum çünkü aşkı gördüm, hissettim, dokundum, yaşadım en önemlisi.. hiç unutulmayacak daima özlenilecek biri ilk aşk..
eğer gerçekten aşksa en temiz olanıdır. sevgili olunduysa daha bir güzeldir. ilk dokunuş, ilk öpüş acemidir ama daha anlamlı olur. sevgili nasıl bir şey onu öğretir ilk aşk. sonraki ilişkiler ilki kadar masum olmaz. ama unutulur. kişi silinir gider, yaşanan duyguları silmemek gerek.
ilkokula gidiyordum 3 gün muhteşem bir aşk yaşadık onunla adı bahardı. okul bahçesinin arka tarafında kömürlüğün oraya götürmüşüm kızı, niye bilmiyorum ama sapıkça bir niyetim yoktu cebimdeki tasoları gösterecektim çünkü öğretmenler tasoları gördüğünde alıp çöpe atıyordu *. tasoları gösterdim ama sonra öptüm nedenini bilmiyorum neden öptüğümü'de hatırlamıyorum bir sonraki tenefüs yanıma gelmedi sonra okul bitene kadar hiç gelmedi. o gün ilk ve son terk edilişimi yaşadım.
dütendir. unutulmayacağı kesindir. her an heryerde aklınıza bir melodiyle bir gülümsemeyle ya da birkaç kelimeyle gelebilir. ama vazgeçilmez değildir asla. vazgeçmek mi? en iyisidir. ilk aşktan kazanılan deneyimler daha sonraki ilişkilerde düzgün ve doğru bir yol izlemenizi sağlar.