ayrılıkların en can yakıcısı, en ızdıraplısıdır. hele ki benim gibi bu yaşına kadar aşka dair en ufak birşey yaşamamışken, hayallerinizin kadınını bulduğunuzu düşünüp dururken, hiç beklemediğiniz bir anda elinizden çaresizce uçup gitmişse... işte o zaman boşlukta kalırsınız, hayat anlamını yitirir. aşka inancınız kalmaz, ama kalbinizin içinde sizi yiyip bitiren sızıntı da bir türlü geçmek bilmez.
ilk göz ağrımdı o benim, aşkı ilk kez tattığım. hatta ilk kez öptüğümdü o benim, ilk kez dudaklarını ıslattığım. herşeyde ilkimdi kısacası sözlük... ama ne oldu, terk etti. sevgisini yitirmiş bana karşı. eskisi gibi sevemiyormuş beni. isteseydi paylaştırırdım kendi sevgimi halbuki, ikimize de yeter de artardı belki benimki. ama yok, istemedi. ayrılalım dedi, tamam dedim. güçlü gözükmeye çalıştım. üzüntümü belli etmedim. ama belki de yıllar sonra, sadece onun için ağlıyorum şu an. hüngür hüngür ağlıyorum. sadece bu seferlik. bir daha asla ağlamamak üzere, aşık olmamak için.