taze gönülde ilk yaradır. o tazelikten, yumuşaklıktan bıçak fazla kaçar, yara derin olur. dolayısıyla izi de fazla olur. sonra zaten kan kaybından, ondan bundan yavaş yavaş soğur yürek, katılaşır, kabuk bağlar.
köyünden dışarı çıkmamış benim gibi biri, istanbul gibi, londra, paris gibi bir şehre gitse orayı unutabilir mi? aynı şekilde duygu fakirliği içinde yaşayan insan ilk defa duyguların en güzelini tadınca onu nasıl unutur?
ilklerde daima akıllarda kalır ister istemez; bu yüzden unutmamak da gayet normaldir. O kişiden iğrensek de ya da sevsek de onu kalbimize gömmeliyiz yoksa akla ziyan olaylar olabilir.