ilk aşk

entry915 galeri9
    526.
  1. hangisi olduğuna hala karar verilemeyen aşktır,

    şimdi düşünün birine aşıksınız ayrılıyorsunuz, diyorsunuz ki demekki aşık değilmişim, sonra başka birisi çıkıyor karşınıza deli divane oluyorsunuz onun için sonra bir anda her şey bitiyor, yani ilk aşk hangisi oluyor ben anlayamadım.
    0 ...
  2. 527.
  3. ilk küfürüde dile getirendir.

    -ah ah yeea amnuyokum yea sevmiyo nan işte kız beni alican
    +ya bis sus oğlum siccem kızıda senide hiiee.
    0 ...
  4. 528.
  5. En masum, en saf, en heyecanli, en dusunmeden, en plansiz... o gidince; en caresiz, en unutulmaz, en yeri doldurulamaz, en zor, en saskin, en canini yakan asktir.

    karsi bina da oturuyordu. antalya ya tasindilar ve ayrildik.

    sonra yillar gecti birgun yolda yururken birde baktim o. inanamadim. sevinc, heyecan, burukluk bir arada duygu seli sanki.
    o da sasirdi. napcagimi bilemedim konuscakmiyiz derken, yanimdaydi.. nasilsin, napiyorsun derken, kahve icelim mi dedi. oturduk yarim saat falan gecmisti ki icimden sunlar geciyordu; ben buna mi asik olmusum ne kadar siradan bir insan dogru duzgun bisey bile konusamiyoruz.

    donus yolunda dusundum. ben eskiden nasil anlasiyordum bununla diye. sanki senelerdir hayalimdeki aklimdaki aski calmislardi benden. buyuk bir bosluk hissettim icimde. diger yandan da icimde kalmiycakti ama zaten kac sene gecmisti artik. yani diycegim o ki uzun sure gecmisse uzerinden birakin oyle kalsin.
    2 ...
  6. 529.
  7. ezginin günlüğünün bir şarkısı.

    0 ...
  8. 530.
  9. 531.
  10. sevimli bir anıdan ibaret olan, yerini son aşka bırakması kaçınılmaz olandır.
    2 ...
  11. 532.
  12. son aşkım kimse ilk aşkım da o olur muhtemelen. daha öncekileri aşık olduğumu zannettim diye nitelendireceğim büyük bir ihtimalle.
    1 ...
  13. 533.
  14. unutulmayandır. hele ki büyüyüp de üstünden yıllar geçtiğinde yine de görüşebiliyorsanız, arkadaş olabiliyorsanız hayata gülümsemeniz için bir nedeniniz daha var demektir. *
    0 ...
  15. 534.
  16. 535.
  17. Şimdi ben oldum yeniden
    Kaçıncı kez yitirdiğim bulduğum
    Kardeşim kadar eski bir sokakta seni gördüm

    Anladım artık beyaz bir vapurdur aşk
    Makine dairesinde söylemediğimiz sözler
    Uyutmaz yolcuları sabaha kadar

    Seni mi gördüm, çözüldüm geçmiş gibi
    Bir karanfil açmış gibi yakamda
    Kokladım yalnızlığımı, acıdım kendime sana
    Zamanın üzümleri hep şarap olmuş

    ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
    Bağlandı elim kolum neyleyim
    ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
    Gel çöz beni azat et benden
    Bu dünya naylon, anlamak güç
    Bırak yıkasın içimizi geçmiş.

    Ezginin Günlüğü
    1 ...
  18. 536.
  19. lise döneminde özgüvenin dipte olduğu yıllarda ilk defa bi kıza tutulmuştum durun daha önceye gideyim

    bi kız vardı o kadar şakirtti ki babadan kıza geçmiş bir olaydı ve kızın adını cemaatçilerin hocası fetullah gülen koymuş o derece şakirtti ve ben o kıza tutulmuştum ilk başlarda az çok muhabbet ediyorduk sonra biraz samimi olunca okuduğu kitaplardan okumaya başladım ( erzurumlu ibrahim hakkı hazretlerinin kitapları tarzı dan brown düşünmeyin ) sonra namaz kılmaya oruç tutmaya başladım ( ki ben kuran kursuna zorla gidip abdestsiz namaz kılan abdestsiz kuran okuyan biriyken )

    o kadar çok kuran okuyordum ki 1 sene de 3 defa kuranı hatmetmiştim (2 defa türkçesini 1 defa arapçasını). o kadar çok namaz kılıyodum ki geceleri uykusuz kalıyordum ve gündüzleri hayattan zevk alamıyodum. umarım anlamışsınızdır bu kızın gözüne girmek için yaptıklarımı. tabi bunları yapmakla kalmayıp reklamını da yapıyodum.

    plan yapıp bunu uzun vadeye yaymıştım bi acelem yoktu çünkü onla evlenecektim ( kafamı sikeyim ) ilk sene ortak yönlerimizin çok fazla olduğunu gösterip kızı hayran bırakmak, 2. sene hafiften hislerimi belli edecektim, 3. sene biraz nazını çekip çıkmaya başlayacaktım . özgüvenim eksik olmasına rağmen her zaman güvendiğim zekam beni yanıltmaz diye düşünürdüm. sonuçta çok fazla çalışmadan öğretmen lisesini kazanmıştım yaşadığım ilçede 5. olmuştum bu benim götümü kaldırdı açıkçası.

    sonra artık planı uygulamada doğru adımlarla giderken hesaba katmadığım birşey oldu. ben bu şakirt kızı sevdiğimi bazı arkadaşlarıma söylediğim için kulaktan kulağa yayılıp kızın kulağına da gitti. tabi kız bunu öğrendikten sonra bile benimle konuşacaktı ama özgüvenim berbat olduğu için ve planlarım bozulduğu için ben bi daha kızın yanına gidip konuşamadım asla ve asla. ilk zamanlar biraz konuşmayı denedikten sonra benim yüzümden artık aynı sınıfta yaşayan 2 yabancıydık sadece ben sapık gibi izliyordum 1 senem öyle geçti.

    artık lise 3 e gelmiştik ve benim duygularımdan hiç birşey eksilmemişti hala her gece onu düşünüyor ve allah'a dua ediyodum. tabi artık namaz ve kuran okuma işini çok sık yapmıyodum hatta o kadar azaltmıştım ki cumalara bile 3 haftada 1 gidiyordum. ( 3. hafta sonunda kalbin kararacağını düşündüğüm dönemler) uzaktan öylece izlerdim. iyi kötü 1 senem daha geçmişti ta ki bir gerçeği öğrenene kadar

    benim yıllarca peşinde dolandığım bakmaya kıyamadığım kız kötü bir anadolu lisesinden bi apaçi ile çıkıyordu.(belki apaçi değildi ama benim gözümde apaçi) bunu öğrendiğim anda dünyam başıma yıkılmıştı aylarca süren depresyon uykusuzluk az yemek yeme gibi sorunları atlatamamışken bi duydum ki kızın babasının tayini mersine çıkmış. tabi bu da beni daha da üzdü ve depresyonun süresi uzadı psikologa gitmem fayda getirmemişti yakın olan akrabalarımın konuşması bi işe yaramamıştı ama yine de tavsiyelerini dinliyordum (basketbol oynuyor, spor yapıyordum)

    sonra 3-4 ay geçti ve ben sorunları atlatmış özgüveni yerine gelmiş yeni bi bireydim. artık sınıf içinde espri yapmaya başlamış ve özgüvenim yerine gelmişti.

    nedenini anlamadığım bi şekilde benim evlilik planları yaptığım o zarif kız mesaj atmıştı: istersen deneyebiliriz gibisinden birşey uzun süre oldu ama işin özü bu. ve ben dedim ki : artık çok geç her şey için benim için bittin . işte bu sözleri söylediğim anda kendimle gurur duydum
    1 ...
  20. 537.
  21. kesik kesik görüntüler. eldeki kalem kutusunun fermuarı, sıranın üzerindeki tırtıkların dokusu, yanlış yazılan isimleri silerken oluşan silgi çöpleri. ama asla kesişmeyen bakışlar.

    sonra azalmayan bir tutkuyla geçen onca senenin ardından yapılan hatalar, travmaların ardından insana kalan kabul edilemeyecek bir benlik, yarım yamalak anılar ve yabancılar. gerçek yabancılar.
    1 ...
  22. 538.
  23. en unutulmaz ve en güzelidir. yürürken ona benzeyen birini görürsün aklına gelir. film izlersin aklına gelir. cafede bir şarkı çalar aklına gelir. içersin aklına gelir. ama kim ne derse desin en güzelidir. saf ve temizdir. yalansızdır. kavgaları bile güzeldir. acemilikdir. güzeldir işte.
    0 ...
  24. 539.
  25. o bırakıp gittiğinde, insanı hayattan soğutan duygudur, acıdır, her gün lanetlenen aşktır.
    2 ...
  26. 540.
  27. Tanım: bazen de, son aşk olmasını isterken, onun bunu bir türlü beceremediğidir.

    Belki de ilk aşkım değildi, ama en çok onu hatırlıyorum geçmiş aşklarımdan. O hep ulaşılmazımdı benim, hep en çok sevdiğim.
    Ortaokula başlayacağım ya da başladığım yaz, bir tatil kasabasında tanıştık onunda. O zaman için abiydi bana. Hatta abi diyordum, olanca masumiyetimle. Ama yakışıklı bir abimdi, biraz da deliydi. Pek ilgilenmemiştim o zamanlar.

    Ardından kuzenimle bir başka yaz tatilinde birbirimizi gaza getirdik. Öylesine “uzunu senin/ kısası benim” bölüşmelerinden birinde payıma düşmüştü sadece. Laf olsun diye yani, güya... Ama olur ya, oldu işte... Laf olsun diye olmadı benim sevgim, gerçekten sevdim ben onu farketmeden ve farkettirmeden.

    Sonra hayatım hep bu sürüncemede geçti. Her yaz yeniden açtığım bir defterdi o. Yaz bittikten sonra biraz daha andığım ve sonra kapatıp rafa kaldırdığım. Evde barkta sürekli adını andığım için ailem ve komşular da durumu farketmişti. Hatta çocuğuz nasılsa ya daha, çeneyi tutamayıp anlattıkça onun hakkında, gülüyorlardı halime. “Kimmiş bu delikanlı bir fotoğraf çekil de görelim” dediler.
    Çekildim, hala da saklarım. Geçen onca yıla rağmen birlikte çekildiğimiz ilk ve tek fotoğrafımızdır çünkü.

    Yıllar yılları kovaladı derler ya hani, işte aynen böyle oldu benim için de... Yazlar yazları kovaladı ve ben her yaz kendimi onu ararken buldum. Bazen başarılı oldum, bazen başaramadım... Ama hiç pes etmedim ve hiç pişman olmadım. O benim için her yaz yeniden yeşeren bir ümit olmuştu ve her tatil sonunda yeniden unutmak zorunda kalıyordum onu.

    Çok küçüklükten hayatıma girdiği için, sayesinde kepçe kulaklı erkekleri sever oldum ve ela gözlüleri... ve daha çok ona benzeyen erkekleri... Bir zamanlar beğendiğim erkek tipinin robot resmini çizseler, biri tutup onu getirirdi bana. Bir çok kıza göre hiç de dikkat çekmeyecek biriyken belki, benim için en özel olabilecek kadar değerliydi.

    Sonra bir gün, onun okuduğu okulu kazandım. Aklıma geldiğinde ne kadar heyecanlanmıştım. Bu sefer karşılacaktık ve o bana aşık olacaktı... Belki de mezun olunca evlenecektik... Olmadı... Ama bu sefer aramızdaki o barajı aştık, aynı okullarda okumak arkadaş olmamızı sağlamıştı. Ara ara çıkıp görüşür, mesajlaşır olmuştuk. Ama sadece bu kadar, ne eksiği ne fazlası...

    Artık arkadaş olduğumuzu iyice sindirince, görüşmelerimiz de bir şekilde azalmıştı. Arkadaşımdı sonuçta, sürekli görüşmek zorunda değildik. O hep bir yerlerde vardı... Bir kaç yıl da böyle geçti zaten...

    Okullar da bitti, büyüdük... Başka şehirlerde bambaşka hayatlar yaşamaya başladık... Sonra yine bir yaz günü hiç beklemediğim bir anda bir mesaj aldım. “Neredesin? Buralara gelmeyecek misin?” diye soran. Arkadaşımdı nasılsa, arkadaş gibi cevap verdim. Ama sonra gerçekten yolum düştü onun olduğu şehre, gitmişken onu da aradım. Görüştük...

    Sadece çok eski bir arkadaşımla buluşmak istemişken, o geceyi elele tamamladık. Nasıl oldu ne oldu bilmiyorum. Hala arkadaş olduğumuzu düşünüyordum ben, elimi tutmuştu ama olsundu ne olacaktı ki? Ama ona göre öyle değildi. Bu sefer o beni sevmişti. Nasıl olduysa olmuştu ve 15 yıl sonunda beni görmüştü.

    Ardından kısa bir süre görüşemedik ve sonra tekrar yollarımız kesişti(bu sefer ben de çok çaba göstermiştim bunun için, çünkü yıllar sonra gelen bu ödülü sahiplenmek istiyordum) Çok güzeldi her şey. inanılmaz güzeldi. Birlikteydik, ailelerin de görebileceği bir şekilde... Herkesin aslında anlayacağı ama adlandıramayacağı bir şekilde... Çok da mutluyduk aslında, birbirimize dokunmadan duramıyorduk. Sürekli yanyana olalım istiyorduk, ama kısacık bir mutlulukmuş yaşanılan. Belki de çölde bir serap.



    Yollarımız tekrar ayrıldığında, biz yeniden kendi hayatlarımıza döndüğümüzde, benim aklımda bir daha ne zaman bir araya gelebileceğimiz, onun aklında ise bir daha hiç bir araya gelemeyeceğimiz varmış. Ben hayaller kurarken ona dair, o beni tamamiyle silmiş.

    Her şeyin bittiğini ya da bitmesi gerektiğini öğrendiğimde üzülemedim bile. Sinirlenmedim bile... Öyle bir sevgi ki bu, onun mutsuz olmasını bile istemiyorum... Mutlu olsun yine de, sevdikleriyle olsun... Ben de mutlu olurum nasılsa, yaralar yeniden sarılır elbet...

    Ama, ama olsaydı eğer... başarabilseydi benim kalmayı... hem ilk hem de son aşkım olmasını isteyebilirdim ondan... Ama cesaret edemedi, belki de yeterince sevemedi... Bunları hiçbir zaman bilemeyeceğim nasılsa... Bu sefer defteri tamamen kapattım ve bu sefer rafa kaldırmıyorum, kullanılmış ve sayfaları bitmiş bir defter olarak, onu uğurluyorum...

    Tıpki kelebek etkisi filminin son sahnesindeki gibi, bu sefer gerçekten bitiriyorum...



    1 sene sonra gelen edit: O Evlendi...
    1 ...
  28. 541.
  29. hey gidinin egenin cengaver efeleri.. hepinize teşekkürlerimi saygılarımı sunarım!! repliğiyle iz bırakmıştır.

    iz bırakanlar unutulmaz.
    0 ...
  30. 542.
  31. anne ve babanın muhtemel azarına göğüs gerip, sırf sen yerken onun da canı çekti diye bakkala gidip, 1 veresiye çikolota da onun için almaktır.
    0 ...
  32. 543.
  33. ilk aşk gerçekten önemli. Kodumun ilk aşkını olmamayı başarırsan, teknik olarak asla aşık olmuyorsun.

    Zeka fışkırttım üstünüze gelmedi inşalla?
    9 ...
  34. 544.
  35. ilk aşkım deli aşkım bana çare bul. kendine çare bul. gel çöz beni azad et benden... dizelerine sahip bir ezginin günlüğü parçasıdır.
    1 ...
  36. 545.
  37. ne ye, ne yanında yat; öyle bir zehirdir.
    eninde sonunda elde edeceksin, üzülme.

    (bkz: çaylaktan öğütler)
    0 ...
  38. 546.
  39. ilk yara. hiç unutulmayan ve kimseye benzemeyecek olan.
    0 ...
  40. 547.
  41. uslu durmayan hatıralar ile şu sıralar mizacımda fırtınalar yaratan unutulmayan yegane ademoğlu.
    0 ...
  42. 548.
  43. 6 yaşındayken meydana gelmiş bir durumdur benim için. kim bilir nerde şimdi.
    0 ...
  44. 549.
  45. ilkokul 1. sınıfta olabiliyor.

    hatta kokulu arımayalı silgi hediye edebiliyor.
    0 ...
  46. 550.
  47. unutulmaz olandır. fakat zamanla her şeyi unuttuğumuz gibi onuda unutabiliyoruz. hatırladığımızda ise sadece ufak bir tebessüm ve keşke demek geliyor içinden.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük