Türküm, doğruyum, çalışkanım şeklinde başlayıp devam eden ve ilköğretim yıllarımızda derse girerken okuduğumuz, okurken genelde duygulandığımız, heyecanlandığımız, hele ki yaş ilerleyipte büyüyünce ne güzeldi o marşlar, sözler dediğimiz andımızın kaldırıldığı haberidir.
geçmiş olsundur. her söylenen tek tek ama zamanla yapılmakta ve uygulanmaktadır. gerçi "ne mutlu türküm diyene" dersen öteki de "ne mutlu kürdüm diyene" der şeklinde ki zihniyete sahip (ki farkındaysanız ne mutlu türk olana denilmemiş, "ne mutlu türküm diyene" denilmiş. Ancak bu ayrıma varmak için önce anlama kapasitesi, çap filan lazım) siyasetçilerden de fazla bir şey beklememek gerek.
sevinçten kına yakmak isteyenlerin kınaları da benden(!)
not: ortaokul şimdilerin ilköğretim okullarında (bu seneden itibaren 4+4+4 sistemine göre) 5-6-7 ve 8.sınıfına tekabül etmektedir. aklı evveller önce doğru okuyup sonra ahkam kessinler lütfen bu konuda.
buyrun yukarıda haber kaynağına inanmayanlara, inanacaklarını düşündüğüm başka bir adres. Resmi Gazetede yayınlanmış bir şeyi hala sorgulamaya çalışan akıllılar var aramızda(!)
--spoiler--
biz bu vatanı elin ağız kokusnu çekmek için almadık ne de arap millliyetçisi
ümmetçi bozuntularının
biz asimile olmak, getirmedik vatanı herkese savaşarak aldık
her yerde her zaman
ne demek ya öperiz ağızlarından
pis -pis konuşmalar
-siz yasaklanın yasaklanacaksanız
-emperyalist artıkları ne mutlu türk'ünm diyene
-biz türkiyemiz'de türk üz o kadar!!
kamçuk ağızlılar!!
gencecik insanları, askeri geçit törenindeymiş gibi toplayıp hadi okuyun çocuklar demek mantıksızlıktı zaten. atatürk ilkelerini öğreteceksen okul sıralarında öğret. çocukları asker gibi sıralayıp öğretmeye kalkma.
hiç unutmadığım bir olay olmuştu bu andımız okunurken. 2. sınıftaydık yanlış hatırlamıyorsam, diğer sınıfın öğretmeni gelip bizim sınıftan bir çocuğu öldüresiye dövmüştü. nasıl tokatlıyor. lan sen kimsin? niye dövüyormuş? andımızı okurken çok lakayıt davrandığı için. bu olay üzerinden geçti 15 sene, 15 senedir unutmam. bundan sonrasında da unutacağımı sanmam.
sen çocukları toplarsan ayazda, sıcakta, soğukta asker gibi, gelir bir tane hoca da kendini komutan sanar öyle.
yeni nesil için sevindim, en azından artık atatürk ilkelerini dersliklerinde öğrenecekler.
dur birkaç şey daha yazayım. git şu andımızı okuyan bir çocuk bul, ne söyledin diye sor. ne anlam ifade ediyor sana bu andımız de. vereceği cevap "ya işte söylüyoruz, bilmiyorum anlamını." olacaktır. o andımız'ı söylemesi ona vakit kaybından başka bir şey değildir. sen o fikirleri doğru düzgün bir şekilde okullarda öğreteme, sonra çık andımız kaldırılıyor diye köpür. yok daha?
tamamen kaldırılmamıştır, sadece 4+4+4 sisteminde ilk 4 sene de (yani ilkokul) okuyan öğrenciler okuyacaktır, diğer 4 senedekiler (yani ortaokul) okumyacaktır.
eh 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi öncesinde de, ilköğretim okullarında ilk 5 senelik ilkokullar okurken, orta kısımdaki 3 senelikler sessizce dinliyorlardı, ben ilköğretim okulunda okuduğumdan biliyorum, orta-1 de ilk törende alışkın olduğumuzdan "türküm" diye bağırmıştık birkaç arkadaş hemen hocalar susturmuştu "siz okumuyorsunuz" diye.
o zaman rejim tehlike de değildi de şimdi mi olacak?
heeeaaa bu andı her öğrencinin isteyerek, içinden gelerek okuduğunu da sanmıyorum, öğretmenlerin baskısı olmasa, yalakalık amacıyla bağıranlar olmasa çok cılız okunur aslında, ama istersen okuma canına okuyorlar, maalesef bizim memleketteki anlayış bu.
doğru bir eylemdir. bunca yıl okuduk ayazda kalmış bekçi copundan bi farkımız kalmadı. kışla mı amk orası... sıraya geeeeç, saçını kes, kıyafetini topla, hedeööö hödöööö...
kurtleri topluma entegre etme siyasetinin bir parcasi. adamlar bolunmek istese karsi cikarsiniz, ortak yerde bulusalim desek karsi cikarsiniz. e ne yapalim o zaman dedigim durum.