insan birini anlamakta zorlanmaya başladığında aslında, artık onu sevmeyi de bırakmış oluyor. ve eğer aile gibi güçlü bir kader ortaklığı yoksa aralarında farkında olmadan, istemsizce bir şekilde çıkıyorlar birbirlerinin hayatından. fakat birçoğu için anlaşılmamak, bununla yüzleşebilmekten daha kolay olduğu için ''anlaşılamamış'' olmaya inanmayı tercih ediyor.
halbuki, insan olarak anlaşılmak ve bilinmek için değil, anlamak ve bilmek için doğduk. kendini anlamanın yolu, öteki'ni anlamaktan geçiyor.
sevilmek için değil, anlamak için sevmek gerek fikrimce.