türkçe'nin argosunun çok geniş olmasıyla kaynaklanan durumdur. her geçen gün bu fiilere yenileri eklenmesi güzelim türkçemizin bozulmasına günlük kullanılan kelime sayısının 200 ü geçmemesine bir örnektir.
işte bunlardan bazıları;
koymak,sokmak, vurmak, kaymak, vermek, almak, geçirmek, dalmak, üstüne çıkmak, altına yatmak vb gibi. halbuki yukarıda yazan fiillerimizin ne de güzel anlamları vardır. ama kullanıldığında ilk akla gelen cinsel ilişki olur.
+elimde iki sinema bileti var seni de götüreyim mi
-ne demek istiyorsun sen, sinema, loş ışık, kimse görmeden, götürmek? daha seni o kadar iyi tanımıyorum
+peki tamam sen beni götür
-nereye sinemaya mı
+yok sizin eve
-olur ne zaman gidelim
+sinemadan sonra
-tamam
-hangi filme gidiyoruz
+bilmem orda bakarız
-hani iki biletin vardı
+yokmus. var sanıyodum. en bos salon hangisiyse ona gireriz
-ne demek istiyosun sen, bos salon, sen ve ben, gireriz falan?
+ya da bos ver sinemyayı direk sana gireyim
-tamam ne zaman nerde
+bu aksam sizin evde
-tamam anlastık
gibi devam eden dialogların arasında bırakın fiilleri, sıfatlar, zarflar, dolaylı dolaysız tümlecler, nesneler isimler bile bu anlama gelebilir.
aaa anket.ne kadar şaşırtıcı.bu kadar ayara karşı anket açan arkadaşı kutlar algılamamakta direnen aklını aaa ama pardon ya algılayamıyordur belki...değil mi?