bu teklif hatundan geliyorsa anlamı şudur: " seni çoktan siktirettim, ama ağzımı burnumu dağıtmayasın diye, alıştıra alıştıra ayrılıyorum'. aynı teklif erkekten geliyorsa daha samimidir, meali şöyledir: "msn'den bir sürü hatun kaldırdım, biraz da onlarla ilgileneyim".
saçmalıktır. ilişkide ya evet vardır ya hayır. aşkım ara verelim oldu güzelim deyip ara vermek nereden geliyor üstad. napıyoruz lan burada tiyatromu oynuyoruz ikinci perde falan.
"biraz ara verelim, birbirimizi özleyelim." mantığı ile bir süre başka kişilerle görüşmek ya da tek başına olmak hali. ara giderek uzayabilir*, orası ayrı.
*hayatım 300 metre oldu daha gidiyim mi?
-hayır görüyorum seni bak sobelerim.
*aşkım 500 metre oldu devam mı?
-azcık daha git.
*aşkım ananın a.mı artık 1 km oldu.
-tamam 1 saat kal geri gel.
aklıma friends dizisinde, rachel ve ross arasindaki o tartismalari getiren , gulumsememe sebep olan basliktir.
dizide bir donem iliskilerine ara veren rachel ve ross, bu donemde bir gece sarhos olup baska bir kadınla beraber olan ross un foyasi aciga ciktiginda saglam bir sekilde kavga ederler. rachel bir taraftan hata yaptigini ross a kabul ettirmeye calisirken, ross da bunun icin "ara vermistik" seklinde bir bahane ileri surer. bu ve bundan sonraki pek cok bolumde konu acildikca ross un o komik ses tonuyla, we were on a break dedigini duyabilirsiniz *
bi de kimileri buna bir süre verir. * 2 ay ara verelim, sen kendini toparla ben seni orda burda aldatacağım, sen toparlayınca bana dön yavrum biz tekrar kaldığımız yerden devam edelim. bu andan itibaren ilişki ikinci ve son sezonuna girmiştir, bu sezon daha heyecanlıdır, daha duygusaldır ve daha komiktir.
ikinci sezon iki ay sonra, iyi seyirler. *
ilişkinin içindeki soruna göre anlamı değişen durum. bir taraf çok bunalttıysa karşısındakini ve o kişi de ara vermeyi teklif etmeden önce çok sabretmişse artık son çare olarak biraz düşünelim kafamızı toplayalım yaklaşımıyla ara verelim der. diğer taraf suçunu anlasa bile içi yanar. sevgilidir sonuçta o. candır. bir saniye bile görmese özleyen kişi kendi hatalarıyla yıkmıştır ilişkinin sağlamlığını. kendi kendine eziyet eder içten içten. ben ne bok yedim boyle diye. canının yanışını psikolojik değil fiziksel olarak bile çekmeye başlar. artık ne dese de nafile. sevgilisinin sabrı taşmıştır ama 'can'ını da bırakıp gidemiyordur. ara vermek böyle bir durumda ilişkinin ya tamam ya devam noktasıdır. hasas noktasıdır. ipler ya kopacaktır ya da binbir çabayla devam edecektir birliktelik. devam etse bile ilişki çok yıpranmıştır azizim bu ara. insan bir ilişkiye ara veriyorsa çok sallamıyordur. canı yanmaz. eğer ciddi düşündüğü bir ilişkye daha fazla ziyan olmasın ilişkim diye ara veriyorsa işte asıl kayıp budur. elde edilen sevgi kaybolmak üzeredir. ne acıdır ki üstünden kaç tamir geçirirse geçirsin eski günlerine dönemez. insanın ciğeri yanar azizim seviyorsa. kendini sığdıracak bir koltuk bulamaz. allah yardımcısı olsundur. kimse aralarda kalmasındır. kesinlik ne güzel şeydir yahu.
zamanın birşeyleri çözemeyeceğini idrak edememiş ya da "ayrılalım" deme cesaretini kendinde bulamayan insanların ortaya çıkardığı bir kısa devre... oysa ki; ayrılığın provasıdır bu süreç... taraflar "bakalım onsuz olabiliyor muyum"u denerler. zaman içinde en az biri illa ki "onsuz" olabileceğini ıspatladığında, bu gereksiz süreç son bulur.