aşk varsa çözülmeyecek şey yoktur derler.
evet doğrudur. ama bilmelisin ki aşkta bir yere kadar.
o büyülü hava bir gün elbet bitiyor.
sonuçta geriye sadece aklın ve mantığın ürünleri kalıyor:
sevgi,
fikir birliği,
anlayış,
aileler,
maddiyat gibi...
güven eksikliği. güvenmediğiniz insanla düzelir diye ilişkiye başlamak en yanlış davranıştır. ne o değişir ne de sizin içinizdeki kuşkular azalır zamanla. hem kendinize hem ona eziyet eder ilişkiyi günden güne kemirerek tüketirsiniz.
hiç öyle erkekler sex kızlar duygusallık arar die klişeleşilmesin dağıtırım başlığınızı.tek nedeni aradığını bulamama ya da yüksek beklentilerdir.insanız amına koyim ne bekliyosun ki kızım?uçayım mı şuracıkta.teeaallam ya.
günümüzde sevginin gerçek anlamını yitirmiş olması, hayvani istekler, menfaat sağlanmaya çalışılması, bencillik, iletişim eksikliği, işine geldiği gibi davranabileceğini sanma vs.
insanların tamamen maddeci olmasından dolayı gelişen hadise.
bir araba alırsınız. sonra daha iyisini almak için onu satarsınız. sonra daha iyisini almaya paranız yeter. satıp diğerini alırsınız. ya da bir telefon. ya da herhangi tüketim çılgınlığı yaşanan cisimlerden herhangi biri. o kadar çok ki hayatımızda maddelerin daha üst modeli ile değişimi. hal böyle olunca duyguların anlamı olmuyor. alıştığımız tek şey daha iyisini bulunca eskisini terket.
erkeğin veya dişinin yeterli olgunluğa ulaşmaması da olabilir.benim başıma geldide o yüzden biliyorum.size tavsiye sakın üniversiteliyken bir liseliyle çıkmayın..
çıkıyo olmak için çıkmak. tanımadan etmeden hemen 2 görüşmeden 5 mesajdan sonra kız veya erkek görmemiş gibi atlamak. bi dur bi sakin ol. çıkıyosun 3 gün sonra karşındakinin aptal aptal özellilerini görüyosun onu sevmediğin için (bu kadar basit ve kısa yaşanmışlıklarla ve ışık hızıyla sevemezsin tabi) katlanamıyosun tabi bu tarz şeylere. halbuki gerçekten sevsen iyi huylarıyla da kötü huylarıyla da kabullenirsin hayatının merkezine olmasa da bi yerine yerleştirirsin sevgilini. ama şimdi öyle mi millet kafayı yemiş yahu. denemek için çıkılır mı bi insanla önce sevmek etkilenmek lazım. böyle gördüğünde karnına ağrıların girmesi lazım deli gibi kalp atışı lazım arkadaş bunlar olmadan olmaz. pantolon mu deniyosun allasen?
kısa sürede başlamalarıdır. bi dur, tanı. ama yok. illa hemen sevgili olacak. * ama ne oluyo sonra, öğreniyosun. kılı kırk yarıyosun falan. zor be bu işler sözlük.
en büyük nedeni tahammülsüzlük sanırım. artık öyle eskisi gibi nazını çekeyim, derdi varsa paylaşayım,
yanında olayım gibi şeyler bitti. en ufak olayda kafama uymadı, yorulmaya, çaba harcamaya gerek yok deyip
kestirip atmaya başladık. gerçekten bu kadar basit mi bir ilişkiyi bitirmek bilinmez ama görünen o ki
tüketim çağında her şeyi tez elden tükettiğimiz gibi aşkı da ilişkiyi de öylece tükettik.
bir de belki en önemlisi çiftlerin ilişkiye bakış açılarının ve beklentilerinin farklı olması.
böyle bir durumda istediğin kadar sev, bir şeyler yolunda gitsin diye çaba harca karşı taraf için bunların
bir anlamı yoksa pek de yaptırımı olmuyor o çabanın. ve kaçınılmaz son geliyor: ayrılık.
aşkı tükettik
oysa tek kelimeye sığıyordu dünya
şimdi milyon kere ifadeler sözlüksüz
şimdi ne sen kendinle barışık
şimdi ne ben seninle savaşta
hani herşey zıttıyla anlamlıydı
hani çelişkiydi gelişmenin tek nedeni
hani tek ölüm ayırabilirdi bizi
şimdi tek başına ölüm bizsiz
yok karşıtı yaşamın
aşkı tükettik
aynı yanlışları tekrarlamak olabilir.
bu da geçmişten ders çıkaramamak demektir.
farklı seçenekler denenmelidir
birde grand campaign denenmelidir.
hep short oynarsanız ilişiki kısa sürer.