genelde ciddi bir fark varsa gelenek-görenek icabı (toplumsal aidiyetler) sıkıntı oluşturabilecek mevzu. toplum genelinde de itici bulunur yaş farkının fazlalığı. ve biz de pek hoş karşılanmaz. mutluluk için işin belli bir idealinin olduğu savunulur.
50 yaşındaki bir bayanın 35 yaşındaki bir erkekle ilişkisi dahi sorundur, sorunsaldır. saatlerce evlilik programlarını meşgul edebilirliği vardır. işin içinden çıkılamaz. halbuki iki tarafta memnunsa halinden iticiliği rafa kaldırabilmeliyiz.
woody allen abimiz 42-17 yapmıştı bunu manhattan 'da. düşünelim (niye düşünüyorsak)21 yıl sonra biri 63 (oha dede oldu) diğeri 38 (hala genç, dinamik vs-sadece yaşla mı dinamik olunuyor be bache:))
istekler var, cinsellik mühim. hesaplar, kitaplar, yaş farkının keskinliği... **
itici bulanlar bunu genelde toplumsal aidiyet hissi yle biçimler. yani el gün/ konu komşu/ akraba /arkadaş falan filan ne düşünür kısmı devreye girer ki bu mevzu kendiliğinden itici oluverir. aynı şey gibi. klasik formatta düğün yapmaya kendini şartlandırmak gibi. gene konu komşu devreye giriyor. eee ya geleneksel bi adam değilsen başkalarının düğününde yiyip içmiyorsan. doğal olarak, farklı formda takılabilirsin. hani bi nebze kendi yaşayış tarzınla gelenek ve görenekleri eğip bükebilirsin. ve sonunda mutlu olursun.mutluluk için bile değer.
demek ki neymiş psikolojik temelli toplumsal aidiyet hissi sarıyormuş insanı.ondan sonra da gelenek ve görenekler hortluyor kendi özgürlüğün ekseninde değil de el gün ne der modunda takılmaya başlıyorsun.
