sizinleyken bile sizi sevmeyi bırakan insanlar var mesela. önceden duygularını belli eder , kelimelerden korkmazdı şimdiyse en büyük iltifatı dalga geçmek oldu. hani aşk aşk diyorlar ya işte o bazen 1 gün bile sürebiliyor. 1 gün size gerçekten aşık bakarlar ama ertesi gün başkalarının kollarında olmaya can atarlar. zamanla heves kaçar, kimsenin kimseye saygısı yoktur artık zaten ortada sevgi de kalmaz her gece kavga her gece mutsuzluk . zamanla siz de kendiniz olmaktan vazgeçer ve maske takarsınız , ona tanıttığınız kişi haline bürünürsünüz. güzel seven insan da kalmadı mesela belki saçınızı düzeltme şekline bile aşık olan o insanlar hayallerimizdeki kahramanlardır. ya da zamanla size o mucize aşık gözüyle bakmayı bırakırlar -daha çok ikinci seçenek olsa gerek.- sabahlara kadar sizinle konuşmak işkence gelebilir mesela , ona söylediğiniz her laf sadece dırdır veya gereksizdir. artık o hal alır ki insan yerine bile koymazlar konuşurken yüzünüze bile bakmazlar. belki görüşmek istemez , ses tonunuza bile tahammül edemeyecek hale gelirler. onunla birlikte olduğunuzda bile aynı değildir hiç bir şey, beden beden üstüne gezer sadece. sizinle birlikte olmak istediği için değil biriyle birlikte olmak istediği için olur sonra döner arkasını yatar ya da çekip gider işte. artık siz dışında herkes güzel gelmeye başlar ona sizse sadece ona kalan bir alışkanlıksınızdır.
o öfke büyür, sığmaz zaten öfkeler hiç durmadı ki.
işte en büyük sorun bu çabuk tüketiyoruz her şeyi.
daha doğrusu türk milletinin kadın erkek ilişkisi üzerinde yaşadığı en büyük problem saçma obsesiflik derecesinde olan takıntıdır.
her şey güllük gülistanlıktır, beraber olursun zaman geçirirsin eğlenirsin mutlu olursun mutlu edersin. ama bir sorun olur;
ayrılırsın.
bu ayrılık bir süre doğru gelmez, sonra can yakar sonra sıkıcı ve bunaltıcı bir hal alır, tekrar barışmak istersin, belki kabul edilir belki kabul edilmez. ancak bu süreç genelde aşırı bunaltıcı ve bir tarafın diğer tarafın üstüne giderek sıktığı bir süreç ile oluşur.
bu olmasa belki her şey çok daha doğru olacak ancak bu olduğunda sonunda tekrar barışma dahi olsa iki taraf içinde işler değişir.
bir daha acaba sorun yaşar mıyız? ya öyle değilse? ya başkası varsa? acaba bunu derken neyi kast etti?
ancak iki tarafta fırsat kollar ve hata aramaya başlar, yapılan yanlış direk yüze vurulur, yapılan şeyler göze sokulmaya çalışılır, doğruluğu tartışılmaz yapılan şeyin, güvenirlik kalmamıştır sadece rol aşamasına indirgenmiştir.
ve bu durum bir tarafı rahatsız eder, genelde o taraf erkek tarafı olur ancak istisnai durumlarda olabilir, bu duruma nasıl gelindi peki? barışmak üzerine en çok çabayı sen sarf et(niye ediyorsan) en çok emeği sen ver (niye emek veriyorsan) sonra en çok sen üzül değil mi?
hiç adil geliyor mu? hayır gelmiyor. ama aslında çokta adildir. çünkü bir ilişkide sorun varsa ve bu belirli aralıklarla ayrılığa sebebiyet veriyorsa, bu durumu düzeltmeniz imkansızdır. çünkü bu durumu düzeltebilecek vasfa sahip insan bu durumu ayrılık aşamasına zaten getirmeden çözmüş olur.
sonrasında kadın tacizleri, cinayetleri gaspları vs. bu ısrarcılığın sonu sapkınlığa varıyor. insanların bilinçlenmesi gerekirken, aldıkları olumsuz tepkiler daha çok sapkınlığa itiyor. böyle bir nesil oluşuyor artık. internette görüyorsunuzdur. gencecik çocuklar kızlar kadınlar öldürülüyor, taciz tecavüz ediliyor, kimilerinin uygunsuz fotoğrafları paylaşılıyor. yapılan araştırmaya göre bu paylaşımların yalnızca %5i partnerin isteği doğrultusunda gerçekleşiyor.
sizlere tavsiyem. internette bu tarz şeyler gördüğünüzde harekete geçin. bunların önlemini alan internet siteleri var şikayet edebileceğiniz. böyle sapık ruhlu sapkın herifleri tespit edebiliyorsanız da tespit edip fişleyin ki bir daha insan içine çıkamasınlar. tıpkı geçen yıl whatsapptan tehdit eden meme fotoğrafı isteyen çakma twitter fenomeni erkek gibi. ısrarın sonu hüsran olur.
monotonlaşma, ivmenin azalması ve tarafların kendini yenileyememesi ve öz verili olmaması gibi problemlerdir. hülasa; bazen vites artırırken devri de düşürmeden ara gaz şarttır mirim. tabii, viraj alırken de dikkat edilmeli, önce refüjü sonra gökyüzünü görmek de var.