--spoiler--
bir yandan waffle'ını yiyerek, dinledi beni, benim ise kahvem soğumuştu. bir kızın sessizce sizi dinlemesini sağlamanın en iyi yolu, önüne sevdiği bir yemek koymaktı, istemsiz olsa da bunu başarmıştım. tam olay kapandı diye düşünürken, ağzını peçeteye sildi, boş waffle tabağını masanın ortasına itti ve "anladım" dedi, "ama empati yap bakalım". anlamadım. "neyse" dedi, konuyu değiştirdi, konuşmaya başladık, zeki demirkubuz sinemasından girdik bach'ın cello konçertolarından çıktık. pek süpersoniktik, ya da öyle sanıyordum.
--spoiler--
[ Sözlük'te bulunan "Neden Evlenmedim" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte yaz başında aynı isim ile basılacak. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]
ahugözlüyedit:
- experimental bu yazdığın şey ne ?
+ canım tamamen hayal ürünü bir yazıdır bu
- sen geçen biz waffle yerken arka masada ki kızı mı kesiyordun ?
+ hayır canım ne alakası var..
- bir de türk kahvesi falan yazmışsın, neden yazmıyorsun çilekli ve de pembe soslu, kalp şeklinde waffle yediğini..
+ öhöm şimdi bir karizmamız var, yani öhöm .. bi çıksana şu odadan yahu.. git wii falan oyna..
- sen git pis ... kalk facebook'uma bakıcam..
+ book var facebook'ta..
insanı kasan bir durumdur, allah göz vermiş bakacaksın tabi, hele birde akıllara zarar bir güzellik varsa insan kendini alamaz. kıskançlık ve kavga sebebidir.
x: aşkım sen neye bakıyosun öle ya
y:(iç ses) sıçtık
y: ne bakması ya hani şu gözlerimizle yaptımız şeymi *
x kişi arkasına döner arkasındaki kişi coktan gitmistir.
x: aşkım noldu sana dalgınsın ya bakıyosun öle boşluğa.
y: dalgın değilim hayatım sana bakmaya bile kıyamıyorum
y: (iç ses) iyi yırttık
x: aşkııımmmmm yaaaaaaa
bakmaktan öteye geçilmeyen bir bakışsa no problem ammmaaaa.... bakmanın da ötesinde birşeyleri görüyosan ve bunuda karşındakinin sinirlerini zıplatıcak bi baışsa kan bile çıkar o bakışlardan.
aşkın mantığının olmadığını ve birbirini seven insanların çok küçük şeylerden bile sorun çıkarabileceğini bizlere gösteren bir stressdir.
bir ilişkiye başladığınızda hem siz kendinizi sevdiğinizin gözünde, hem de o sizin gözünüzde tek olmak isteyecektir. bu ''tek'' olma meselesi, kişi olarak bir başkasından etkilenilmesinden korkma halidir. baktın-bakmadım tartışmalarının da alt metni budur.
peki bu tartışmalar çözüme ulaşır mı?
cevap: hayır.
aksine bakmayacak insanı da sırf sorun oldu diye bakmaya yöneltir ki bu durumda o kadar tantananın bir anlamı kalmaz. hatta, karşınızdaki sırf sizi kızdırmak için bakma numarası bile yapabilir.
şurası kesin ki kaçıncı yüzyıl olursa olsun bu saçma tartışmaların ardı arkası kesilmeyecektir..
bizzat aşkım şu hatuna bak at gibi diyen bir sevgiliye sahip erkek için anlamsız stres. bakıp üstüne bir de yorum da bulunur: kalça da güzelmiş allah için, vb.
sonu kesin bir kavgayla tamamlanan süreç. baktım desen kavga niye bakıyorsun kavgası, bakmadım besen yalan söylüyorsun kavgası. (bkz: iki ucu boklu değnek)