kadın erkek sevgililik ilişkisindeki yaşın ve haliyle hayat tecrübesi veya bakış açısı farklılıklarının getirdiği problemlerden biridir. aslında olay bir yerde yaştan, yıllanmaktan çıkıp kafa yapılarına dayanıyor.
üniversite 2. sınıf öğrencisi sakallı bıyıklı kişilerin gidip lise 1'de kendilerinden 5-6 yaş küçük insanlarla çıkması, takılması ya da sevgililik durumunun getirdiklerini yaşaması insanı tinsindirebiliyor. bu tarz durumlarda istisnalar mutlaka olmak kaydı ile taraflardan birinin mutlaka kullanılması göz önüne çıkıyor. amaç cinsel, maddi, manevi ne olursa olsun.
öteki taraftan bakıldığında yeni işe girmiş, 27-28 yaşlarındaki bir insanın üniversite son sınıftaki herhangi 23-24 yaşındaki birey ile söz konusu olayları yaşaması tiksindirici ya da düşündürücü gelmiyor. bunun sebebi artık hayata atılmaya yakınlıktan ve yetişkinliğe erişilmesinden olsa gerek.
yaş büyüdükçe arada ki farkın önemini yitirmesi durumu söz konusudur. 17- 25 abes olurken, 25- 30 sorun yaratmaz. 20 den sonra sorun olmaktan yavaş yavaş çıkan hadisedir.
bir ağacı kestikten sonra içinde ki daireli saymaktan bir farkı yok yaşın. insan 20 yaşında yaşamaması gereken herşeyi yaşayabiliyor yada 30 yaşında ki insan daha hiç bir halt görmüyor hayatta.
sonuçta akıl yaşta değil baştadır diyerek, önemli olan kemik yaşınız değil beyin ve ruh yaşınızdır gerisi boştur.
önemli olanın yaş değil birbirini taşıyabilme sorunsalı olduğunu düşündüğüm durumdur. eğer karşındaki insanla arandaki yaşı sıkça hatırlatacak açıklar vermiyorsan, ayak uydurabiliyor ve şaşırtıyorsan çözülebilmesi oldukça kolay olan sorundur.
erkek olarak en başta benim de tereddüt ettiğim durumdur. lakin kız arkadaşınız yaşça sizden küçükse bile olgunluğu ile bu farkı kapatabilir. tabi görmüş, geçirmiş, feleğin çemberinden geçmiş bir kız ise.