dişini canına takar, size bir kız ayarlar. sonra kızı doldurup durma rolüdür, "kızım bence o kadar da güvenme. erkek sonuçta. tamam o arkadaşım ama sen de kardeşimsin yani kızııım." diyerek. lan yazıktır günahtır. şu ömrümde çok az kız gördüm, arkadaşının etlisine sütlüsüne karışmayan.
kimi çakaldır kimi masumdur. ama şunu söyleyeyim, sevgiliniz için arkadaşlarınızı satmayın. ayrılınca arkadaşlarınız teselli ediyor sizi. ayrılıyorsun, bi bakıyorusun ki yanında hep arkadaşların var.
ilişki iyiyken kenara atılan; ilişkide sıkıntılara girildiği zaman teselli bulmak için kendisine koşulan insandır. her zaman aynı yerdedir. kimse ne hissettiğini sormaz.
çoğu zaman üçüncü tekerlektir, tekerlek derken ibne falan anlamında değil fazlalık anlamında söylüyorum, aslında ibne de olmadı oraya homofobik gibi durdum.
neyse işte efendim, genelde arkadaş ilişkide fazlalıktır ama arada sırada işe yarayabilir, arabuluculuk yapar ne bilim getir götür işleri falan.
En yakın arkadaş en kilit noktadadır. Buna eminim en azından.
Tanıştırırsınız kişiyi, şöyle bi süzer konuşmasına bakar adını soyadını öğrenip facebook, twitter, foursquare, instagramı falan varsa onları araştırır.
Ve en sonunda size dönüp hayır bunu beğenmedim ben diyip fotoğraflar ve yazılarla beraber belgelendirir.
Ama hepsi uygunsuz çıkınca insan kötü olsun ama olsun demeye başlıyor.