Kadınlara güvenemiyorum. Hem de hiç. bekarım. Birçok kez her meslek dalından sevgilim oldu. Şuna karar verdim ki ben doktor olmasam hiçbirisi bana şans bile vermezdi. Beni sadece ben olduğum için seven herhangi bir kız bulsam direkt evlenirim. Canım feda olur. Sadece lisede flörtleştiğim bir kız daha ben hiçbirşeyken bana güleryüzle ve sevgi dolu bakıyordu. Yıllar sonu onu buldum. Çıkma teklifi ettim. O da kabul etmedi, etse evlenirdim. Ne olacak benim bu halim. Psikolojim bozuk olabilir mi☺ Tüm insanlar çıkarcı geliyor. Herşey sahte geliyor. Doktor doktor evlilikleri bile koca bir yalan bence. Çünkü onda bile bir çıkar ilişkisi var gibi geliyor bana. Farkındalığım arttıkça mutsuz olmaya başladım. Sorguladıkça , bir şeyleri sezdikçe daha da mutsuz oluyorum. Antidepresanları da bıraktım. Artık sahte gülümseme de olmuyor yüzümde. 31 yaşındayım. Mutlu olmak istiyorum. Ama hayatın gerçekleri çok acı ve saçma...
dünden bugüne değişen şeyler anlamında olumsuzluğa doğru giden bir durumdur ne yazık ki. insanlara da güvenilmiyor. ilişkiler artık sadece cinsellik anlamında gidiliyor.
Bütün insanlarda aşağı yukarı aynı olan durum.. Çünkü oyuncular birbirine benzer. içlerinden hatırlanan hatta unutulmayan olmak için diğerlerinden ayırt edilen bir numaranız olmalı, farklı bir koku, farklı bir tat bırakmalısınız ağızda. Yoksa onun için ormandaki ağaçlardan herhangi biri olursunuz. Buna kendi aralarında odun diyorlar.
rainbow rowell'in ayça sağlam tarafından çevrilen romanı.. hiç tanımadığı birine sadece e-postalarını okuyarak aşık olan bi adamı anlatır. kitap hoş, okunası ama çevirisi berbat.
90'lı yıllarda avni kütükoğlu'nun yaptığı bu rezalet atv'de yayınlanırdı. bir ailenin evli çocularını ve onların baba evi ile kurdukları ilişkileri anlatan uyduruk dizi..
herkese renkli günler
" ilişkiler kadınlar için satranç gibidir. bütün tahtayı önceden okuyabilir ve planlarını ona göre yaparlar. ne de olsa onlar kraliçe, bizse kralız, her yöne ancak tek kare ilerleyebiliriz, bütün lanet oyun boyunca savunmadayız." *