ağır roldür. engel de olabilir arayı da bulabilir. ben bu konuda çok iyimser değilim. kız ve anne karakter olarak bir bütün değildir. fakat anneler kızlarını hep kafalarındaki insan protipine yamamaya çalışır. yamamaya çalışır diyorum malesef böyle. sorduğun zaman "bırakmadılar sevdiğimi alamadım " der ama alter egosunu zamanında tatmin edememişlikten intikam alır. kızın duygu ve düşüncelerini sormadan. (tabiki kızın ne kadar samimi olduğunu da buradan çıkarımla bulursunuz) sorduğu zaman zaten finali yapmıştır. geçmiş olsun. kıza birini bulmuştur. şayet kızı seven, ilişkisi olan bi adam varsa olan ona olur. bu da çok net. yazık. semi-nomadik yani yarı göçebe, kollektif, kanaatkar, ahlaklı, töreli ve paylaşımcı bir toplumun uzantısı olarak ne yazık ki geldiğimiz nokta şu: "evi var mı, arabası var mı, amcası halası sağ mı, kaç para mayış alıyor, nerde yaşıyor..."
Genelleme yapmaktan bıkmayan zekasızlara göre tanım yapılmayacak olandır.
Kız ya da erkek annesi fark etmez. Her anne evladının iyiliğini ister. Kötü biriyle ilişki yaşayıp üzülsün istemez. O yüzden adam olursanız sizi de evladı gibi sevecektir.
sizi kafesleyene kadar melek rolü oynar.
"ulan ne anlayışlı kadın" dersiniz, sonra kız isteme, söz falan. nişan alışverişine çıktığınızda gerçek yüzünü görürsünüz ırıspının.
ister kadın, ister erkek olsun, her ilişkide, annenin rolü vardır.
Bu yadsınamaz bir gerçektir.
Önemli olan, ilişkisine sahip çıkan bireyin, anneye, nerde durması gerektiğini, saygıyla anlatma becerisine sahip olmasıdır.