başlarda kabullenemez insanoğlu o kadar sevdiği insanın hayatına dışarıdan bakmayı, düşünsenize dün aynı yolda yürüdüğünüz insan, bugün o yolda karşılaşınca başını çeviriyor.düşüncesi bile ağır gelir insana.en azından bir merhaba kalsın istersiniz, sadece bir merhaba.tamamen kaybetmeyi, hiç olmamış gibi davranmayı almaz içiniz.
aradan zaman geçer, ''yahu ne saçma bir şeymiş bu.'' dersiniz.çünkü aslında başta kabul etmeseniz de (edemeseniz de) bu çok saçmadır.başlarda parlak bir fikir gibi görünse de er geç öyle olmadığını anlarsınız.
her zaman terk eden değildir ''arkadaş kalalım'' diyen, yada her zaman kadın değildir bunu söyleyen..
ne diyor adam ''arkadaştan sevgili olur ama sevgiliden arkadaş olmaz''. bazen çok seven ve hala umut bekleyen bir taraf vardır içinde koparamadığı, söküp atamadığı bir his ondandır ''arkadaş kalmaya çalışması''.
durup düşündüğünde zor olacağı kesindir ve her bünye kaldıramaz. ama ne yapsın sevmiş bir kere tatlısına katlandığı gibi acısına da katlanacaktır. ne mi olur? fazla uzun sürmez zaman o arkadaşlığı içinde bitirir bir süre alışkanlık sonra takıntı ilerleyen safhada nefret uyandırır..
-bu tamamen kişiyi hayatından çıkarmak istememekle alakalı bi durum yani sadece arkadaş kalmaya çalışmak deyip işin içinden çıkmak basit olur çok yüzeysel bakılmış olur..
Arkadaş kalmaya çalışmak değil, açık kapı bırakmaya çalışmaktır. Yarın, öbürgün o kişinin kıymetini anladığında daha kolay ulaşabilmek için el altında bulundurmaktır. Çünkü bunu yapmaya çalışan kişi emin değildir ayrılmaktan ya da ayrılmak istediğinden. bi şekilde ayrıldılarsa da sonuç dediğim gibidir, ilerden dönmeyi kolaylaştırmak için.
iliskide heyecanini kaybeden tarafin iyi kiz, iyi cocuk ama olmuyor iste eski heyecan kalmadi bari arkadaslik kalsin diye yapmaya calistigidir. boyle durumda en dogrusu yoklugunla sinamaktir. zira ozellikle surekli karsilastigin biriyse heyecanin kralini yasatir.