iliskilerde secici davranmamak

entry4 galeri0
    ?.
  1. baba mutluluğun formülüdür bu. yalnızlık diye bir şey kalmaz yemin ediyorum. yaklaş!

    baba şimdi herkes belirli kriterlere göre ilişkilerine yön veriyor. daha doğrusu ilişki kuruyor ya da kurmuyor. kıstaslarımıza göre birilerini bulamayınca da tek tabanca takılıyoruz. yani mutlu olup olmamamızı -yalnızlık kendi tercihimiz değilse- bu kriterler tayin ediyor.

    bu çok saçma. çünkü kriterlerimiz sonradan öğrenilmiş şeyler. a priori diyemeyiz heralde. bana yok "çekimdi, doğal kokusuydu, ruh ikizimi arıyorumdu"larla gelmeyin sakın ola. bunları da birilerinden, bir yerlerden deneyimleyerek ya da okuyarak ya da bir şekilde öğrendiniz. yani bir ilişkiye başlama veya başlamama sürecinde kafanızda oluşan şablonun kolonlarını esasen siz seçmediniz, öğrettiler. o zaman bu kıstaslara ne hacet?

    seçici olmaz isek bir çok şeyi çözeceğimize inanmıyorum, çözeceğimize eminim. dünyada bir sürü kız sevgilisi olmadığından şikayetçi. aynı şekilde bir ton adam da adı geçen dertten muzdarip. neden bu iki cins birbirine ızdırap çektiriyor? insanlar bir şekilde birbirine benziyor. ufak detaylarla, hem de bize sonradan öğretilen detaylarla uğraşıp büyük resmi görmeyi reddederek birbirimizi yalnız kılıyor, dahası mutsuzluğumuza sebebiyet veriyoruz.

    kriterleri günden güne nicelik ve nitelik bakımından arttırıyoruz. tabi yalnız kalırız! ben dersem "benim manita adriana lima gibi olcek", öbürü derse "benim gibi corç buş gibi olcek", öteki benimki "yakşıklı olcek", beriki derse "benimki kocaman yaraklı olsun", biri dedi mesela "benimkinin kukusu pembe olsun", biri de dediki aradan çıkıp "lütfen bana zengin bir adam babafingosu sığdırın sığdırmışken tam olsun." bunun önünü alamayız böyle. kıstas, kriter, standart, norm nereye kadar? n'oldu! yalnız kaldık, kalırız.

    en iyisi seçici davranmamak. tutan tutana! allah ne verdiyse, kime ne denk geliyorsa! gel abla, gel! al abla, al! tutanın elinde kalıyor. biraz büyük mü? olsun seneye de sevişirsin işte, daha iyi. bak bakalım o zaman " öffffssss benim neden sefgilim yok" diyen bir havva kızı kalıyor mu ve de "erkek adam manitasız yaşar" düsturuna sığınmış zavallı bir ademoğlu kalıyor mu?

    tespitlerimle geldim. dahası heybemde çözümlerimle geldim. iktidara talibim.
    5 ...
  2. ?.
  3. birkaç arkadaşımla konuyu istişare ettim. tam anlaşılmamış galiba.(egosu yüksek idealist muallim cümlesi. "anlaşılmamış" ne demek, anlatamamışsın işte, dürzü! vericeksin odunu, potturucaksın)

    "ilişkiden kasıt şuysa, mutluktan mana buysa, odundan kasıt tomruksa, x'ten kasıt y ise..." gibi şart kipiyle hayat verdiğiniz cümlelerinizin hepsini reddetmeniz gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. ama ne derece başarılıyım, tartışılır.

    yani ben size kriterleri yakalım diyorum siz bana eğer şöyleyse, yok öyle değil böyleyse diyerek birtakım kriterler üzerinden değerlendirmeler, çıkarsamalar, yorumlar yapıyorsunuz ve yargılıyorsunuz hala ve hala. sebepleri alaşağı edin. sebepleriniz yanlış sonuçlar doğuruyor.

    ilişkiden kastın sadece seks olmaması gerektiğini neye dayandırıyoruz mesela, ya da amacın yalnızca seks olması gerektiğini? al sana bir kriter... bal gibi kriter. işte bunları unutun. önyargısız, önkabulsuz, salt insan olarak ya da o da bir kriterdir diyorsanız hayvan olarak ki o da bir kirterdir, o zaman bir "şey" olarak, "nesne" olarak yaklaşın insanlara. duygularınızı sonradan şekillendirin. daha önce kafanızda oluşturduğunuz duygusal şablonları insanlarda aramayın, ya da insanlar üzerinde kafanızdaki şablona göre tahakküm kurmaya çalışmayın.. çünkü boşuna, bulaman bacım, bulaman gardaşım. bulsan bile mutsuz olun.

    şimdi yeryüzüne dağılın ve arayın ya da oturup gelmesini bekleyin. unutmayın, seçici olmayın, çekici olun!
    2 ...
  4. 1.
  5. denizden babam çıksa severim sözünü düstur edinen, ortaya karışıktan hoşlanan bir carnivore insan türüdür.
    0 ...
  6. 2.
© 2025 uludağ sözlük