bir varlığın, varoluş halini betimlemeyen diğer bir deyimle, türünün varoluş özelliklerinin dışında, sonradan ve rastlantısal olarak kazanılmış fakat onu betimlemeye yardımcı nitelikleridir. dolayısı ile öznitelik ya da töz karşıtı olarak tarif edilebilir.
örneğin;
'o bir erkektir.' cümlesi özniteliksel bir tarifken,
'o parmağı kesik bir erkektir.' cümlesi ilineksel bir tariftir.
bununla birlikte;
'ilineksel nitelik' kurgusu, yanlış bir kurgudur zira, 'ilineksel' sözcüğü; niteliği zaten içerisinde barındırır. bu kurguyu yazım dilinde kullanmak, aynen, 'icra' sözcüğünün osmanlıca'dan türkçe'ye çevrilirken, 'icra etmek' şekline sokulmasına benzer ki orada da 'icra' sözcüğünün içerisinde 'etmek' fiili zaten vardır.
felsefecilerin veya mantıkçıların iyi bildiği "cevher - araz" kavramlarına karşılık masabaşında yapılmış "töz - ilinek" kelimelerinden ikincisi... geçici olan, öze dair olmayan, sonradan olan vs anlamında eski arızî kelimesi yerine bazı yazarlarca kullanılagelen kelime...
ama çoğunlukla günlük hayatta ne arızî, ne ilineksel hiçbirini kullanmaz insanlar. kafalar fakir olduğundan ihtiyaç duymazlar. aslında, hakkında kitap yazılabilecek kadar derin bir kavramdır.
bir adam yerde su bulmak için kuyu kazıyor. kuyu kazarken hazine buluyor.
işte burdaki hazine bulma ilinekseldir. aristotales metafizik kitabında ilineksel e bu örneği veriyor.
metafizik kitabının delta bölümünde sanırım ilineksel kavramının çeşitli anlamlarınıda anlatıyordu.
delta: kitap içinde sözlük gibi bir bölüm...