o insanın dışında bir hayatınızın ve ilgi alanlarınızın olduğunu unutup, o insanı merkeze koymak suretiyle yapılan hatadır. doğru olan bağlanma işini biraz zamana yaymaktır. çünkü ilk ayların verdiği sarhoşlukla karşınızdaki insanı kusursuz görmeniz çok doğal. sabretmeli, hatalarını görmeli ve bu hatalarla birlikte sevip sevemeyeceğinizi değerlendirmelisiniz.
2 - allah ne verdiyse mantığı
sadece yalnız kalmamak, 'sevgilim var' diyebilmek için ilişki yaşamak suretiyle yapılan bir hatadır. çoğu zaman yalnız kalma korkusuyla içine düşülen bu hata gözümüzü kör eder. halbuki kafayı kaldırıp etrafa bir bakmak gerek. emin olun daha iyisi vardır.
3 - abartılı derecede anlayış göstermek
karşınızdaki insan ne yaparsa yapsın 'onu seviyorum' bahanesine sığınarak alttan almak suretiyle yapıan bir hatadır. bir takım sınırlarınız ve taviz vermediğiniz prensipleriniz olmalıdır. gerektiği yerde tartışmaktan, kavga etmekten çekinmeden tepkinizi göstermek karşınızdaki insanın sizi kaybetmekten korkmasını sağlayacaktır.
4 - dünden razı olmak
Flört süresini hemen atlayarak, sevişmek, öpüşmek, el ele tutuşmak gibi güzellikleri çabucak yaşamak suretiyle yapılan bir hatadır. kendinzi biraz ağırdan satmanız gerekir. unutmayın, zor elde edilen şey daha değerlidir.
5 - bitmek bilmeyen beklentiler
sürekli kendini düşünerek, karşısındaki insanı istediği kalıba sokmaya çalışanların içine düştüğü bir hatadır. sonuç olarak karşıdaki insana fazla yüklenip onun beklentilerini hiçe sayarak onu kendinizden soğutursunuz.
6 - Güçsüz gözükmek
bunun farkına varan kişinin sizi istediği gibi yönetmesine neden olacak hatadır. sürekli zaaflarınızın üzerine gider ve istediğini elde eder. karşınızdaki insana kendi ayaklarınızın üzerinde durabildiğinizi, o olmadanda yapabileceğinizi göstermelisiniz.
7 - Affetmenin dozunu kaçırmak
ortada kesinlikle olmaması gereken davranışlar varken, değişeceğini düşünerek affetmek suretiyle yapılan bir hatadır. sadece eziyet çekeceğiniz süreyi uzatırsınız. unutmayın, bazı hatalar affedilmez.
not: önemli olan bu sayılanların içerisinde dengeyi bulabilmektir.
bir arkadaşın yaptığı hataları saymak istiyorum size.
1) bağlanmak
sevgilinizin emir kulu olmak hatta deyim yerindeyse köpeği olmak yapılacak en büyük hatalardan biri.
"tamam aşkım, tabi ki hayatım, nasıl istersen bebeğim" vb. gibi sözleri sürekli sarf etmeniz ilişkiyi kabusa çevirecektir.
2) alttan almak
sevgilinizin hatalı olduğunu bildiğiniz halde anlayış göstermek için alttan alırsanız, "tamam hayatım haklısın" deyip kabullenirseniz ilişkiniz sürekli karşı tarafın haklılığı çevresinde yönleneceği için tekdüze hale gelecek ve yine kabusa dönecektir.
3) sürekli özür dilemek
bilin ki özür dilemek hayattaki en kötü alışkanlıktır. Bir insan sürekli özür dilemeye alışmışsa kendini özür dilemekten geri koyamaz. dili sürekli "özür dilerim" cümlesini sarf eder. alındınız mı? çok özür dilerim ama maalesef durum böyle.
4) sürekli onaylayıcılık
sevgilinizin dediği her şeyi düşünmeksizin onaylamak 10 üzerinden 10'luk bir hata.
"tamam hayatım tabi ki de mertlere gidip ders çalışabilirsiniz ben size güveniyorum"
5) karşıdaki kişi için değişmek
ne olursa olsun, değişmeyin. en sevdiğiniz de olsa değişmeyin. en sevdiğiniz olsaydı onun için değişmek zorunda kalmazdınız. demek ki sizi eksik yönlerinizle sevemiyor ki değişmenizi istiyor, boşverin, kimse için değişmeye değmez, kendiniz olun ve sizi kendiniz olduğunuz için sevebilecek birini bulun.
6) ısrarcılık
ne olursa olsun, ısrarcı olmayın. bir şeyi çıkıyor sonra.
"aşkım nolur, aşkım lütfen, hadi ama, söz bir daha yapmam, yarın gel lütfen, yalvarıyorum"
yukarıdaki cümleleri sık sık kullanıyorsanız sizin adınıza çok üzgünüm.
bu maddelerden kaçınmak ilişkinizi en azından kabusa çevirmenizi engeller, ilişkinizi güzelleştirmek için tavsiyelerle başka bir entry'de görüşmek üzere, hoşça kalın.
kadınlara; ne düşünüyorsun sorusu.
ayrıca sanki en iyi dostunmuş gibi hergün her saat birlikte olma isteği...
halbuki biraz bir dostunla kemancı, sortie, sefahathane, godet, dulcinea, reina, buzz, angelique, blackk, 29, hayal filan bir gecede devr'i alem yapsan, sonra da sabah buluşacaksan akşamüstü 5,5'da uyanıp noldu yaw, desen. bak gör bakalım ortada ne hata ne başka bişey oluyor...
ilişkiyi kabusa çeviren; bir erkeğin çirkin bile olsa, hödük olmayı kastetmiyorum ama karakterli bir tarzı, merhum bukowski babanın dediği gibi;
yemek yerken,
içerken ve
yürürken bir stili olması gerektiğidir. bunlar olursa kabus değil, cennet olur ortam; cennet! denedim, biliyorum.
''senden ayrılacağım'' cümlesini çok sık kurmaktır. karşı tarafın bunu zamanla artık kanıksamasına sebebiyet verir. en kısa sürede terkedilen taraf olursunuz.
kesinlikle yeni başlanmış bir ilişkide karşı tarafa hoş görünmek, onu kaybetmemek.. vs gibi nedenlerle yapılmayacak şeyleri yapmak yani kendinden, kişiliğinden tavizler vermek.. ilk başlarda herkes için hoş görünse de yıllar geçtikçe bu ben değilim dedirtebilecek, ilişkiden ve sevgiliden soğutabileek hatalardır... Ve o geçen yıllardan sonra başlarda farkında olmadan ne kadar oynamışsınız onu anlarsınız siz gitmişsinizdir ve yerinize yarattığınız, sizinle alakası olmayan, sevgilinin sadece takdir edip beğenebileceği bir kukla çıkmıştır... ilişki ilerledikçe, siz de aşkın o ilk büyüsünden kurtulup kendinize dönmeye başlayınca ne kadar ağır bir yükü omuzladığınızı fark edersiniz, gerçek fikirleriniz, gerçek benliğiniz yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar ve karşı tarafın da kendini kandırılmış hissetmesine yol açar.. Yıllarca oynamış demek ki bana gerçek yüzünü göstermemiş diye bile düşünebilir ki, sizin amacınız kesinlikle bu olmamıştır... En kötüsü de verilen bu tavizler ve yarattığınız o farklı kişiliğe karşı taraf o kadar alışmıştır ki bu alışkanlık size de geçmiştir ve hatalarınızın farkında ola ola yapmaya devam edersiniz... Ama eğer ki bıçak kemiğe dayanmışsa ne kadar sevseniz fayda etmez, seve seve karşınızdakinden vazgeçmek zorunda kalırsınız...Çünkü insan kendi istediği gibi olduğu sürece yaşadığını hissedebilir...
hep bir adım atmayı karşı taraftan beklemek ya da tam tersi onun sizi hatırlamasına, özlemesine izin vermeden üçer beşer önüne koşarak gitmek. her ikisi de hüsran olabilir.
uzakta olduğunuzda kafanızda onun sizi aldattığını kurup durmak. o süre içinde gerçeği hiçbir zaman bilemez sadece kendinizi üzer durursunuz.
hep kafanızın kıyısında köşesinde bir güvensizliğiniz varsa da bunu ona belli etmeyin. güven ilişkinin temelidir. bence önce gizlice takip edin, delil, veri olmadan kıskanmayın.