ben de kıskanırım ama ölçülü. kıskancımı karşı tarafa çok yansıtmam çünkü çok kıskanılmaya daha önceden maruz kaldığım için ne kadar boktan bir şey olduğunu bilirim. her şeyin fazlası zarar. çok kıskanılmak bıkkınlık getirir yorar arkadaşlar. ilişkiden soğursunuz
Birkaç yıl öncesine kadar "onu" rüyalarında başkasıyla gördüğünde ağlayarak uyanan biri, ilişkinin seyrine göre, son zamanlarda "keşke açık ilişki yaşasak" demeye başlamış olabilir.
insan; sıkılan, değişen, keşfetmeye programlanmış bir canlı.
Tüm algıların kapatılabilmesi için körü körüne bağlanılmış veya heyecanın hep canlı tutulduğu bir ilişkide olunmalı.
Tabi açık ilişki, ütopiktir çünkü çoğu zaman erkeğin, özellikle de türk (hatta doğu ve orta doğu) erkeğinin, kendi -gizli veya açıktan- bir şeyler yaparken partnerinin en ufak imasında bile cinnet getiren yapıda olması nedeniyle gerçekleştirilemez.
ideal ilişki diye bir şey varsa veya bir üst paragrafta belirttiğim ayarda, güzel ilişki varsa o da ütopik. Ya da çok nadir bulunur. Yani o da gerçekleştirilemez.
Eee, sonuç?
Sonuç olarak herkes sıkıcı ilişkisinde alışılagelmiş roller ve repliklerle hareket ederek hem dürtü ve içgüdülerini bastırır hem de gizli hayalini yaşayanlara nefret duyarak yaşamını sürdürür.
Esas olan kendine güvenmek değil de karşıdakine güvenmek. Karşıdakine güvenen insan kıskanmaz. Ben sevgilimi kıskanmıyorum çünkü ona gerçekten güveniyorum. Onu kıskanacağım ortamlardan, hal ve hareketlerden de her zaman uzak duruyor. Aklı başında, vicdanlı merhametli biri. Mis gibi. Allah yine de şeytana uydurmasın canımı. Hepimizi. Amin.
Sizinle birlikteyken farklı başka ortamlarda farklı kişilikte olan ikiyüzlü erkek müsveddelerini kıskanmasanız da olur. Vurun tekmeyi gitsin. kimseye de güvenmeyin. En fazla güven hissi aşılıyanlar, yapıyor bu şerefsizliği zaten.