ya eskiden böyle miydi, herşey bir kural çerçevesinde vuku bulurdu. dünya çok bozuldu dendi şiirlerde kimse inanmadı, herkes burun kıvırdı. evet, dünya çok bozuldu. ne yediğimiz dometesin tadı var, ne de kestiğimiz karpuz yarılıyor kendiliğinden. insan ilişkileri almış başını yürümüş, ne kokusunu ciğerlerimize doldurduğumuz kadınların ten kokuları kaldı ne de gözgöze sevişmelerin bir ehemmiyeti.
geçenlerde fransız sokağında tanıştığım bir hanımla uzun uzun hasbihal etme fırsatı buldum. alkollüydü ama bayılmıyordu, biraz şehvet ve biraz da tedirginlik vardı. sanki yanından kalkıp gidecek ve onu yalnız bırakacakmışım gibi bir bakışı vardı. bırakamazdım onu yalnız başına, bırakmadım da. sonuç belli, cihangir'deki evine kahve içmeye davet etti. icabet etmemek ayıptır. gittik, kahve sonrasında bazı fikir alışverişleri. atılan bono kahkaları sonrası ince ince cilveleşmeler derken kırmızı spotların olduğu yatak odasına davet etti beni. davete icabet şart..
içine gireli 35 dakika olmuştu, artık rutinleşti bir yerden sonra, sıkıldım ve "geliyorum artık yeter" dedim "lütfen" dedi ve "içime boşal sorun olmaz, hepsini içime akıt, sıcaklığını hissedeyim" dedi. ince bir soğuma yaşadım. kızların bu hale gelmesi ürküttü beni. haz alınan noktalar nasıl uçlaşmış. nasıl da detaylanıp budaklanmış.
ikinci postada ağzına patladım ve evi kill bill ıslıkları eşliğinde terkettim.
aymazlık kelime itibari ile farkında olmamak gafillik olduğuna göre içine boşalmanında ne kadar feci bir durum olduğunun farkına varamayan kız modelidir.
sabah en yakın eczaneden ella alıp, 2-3 güne kalmaz erken regl olacak kızdır. ha ella içip 2-3 gün içerisinde regl olmazsa, nur topu gibi bir çocuğunuz olacak demektir.